Ressam Komet’in ölüm haberi, sarsıcı oldu benim için. Ben onun ‘Olabilir Olabilir’ adlı şiir kitabının editörlüğünü yapmıştım, o da benim ilk romanım ‘Karınca Hastanesi’nin kapağında kullanmam için bir resmini hediye etmişti, Tuhaf bir biçimde taşınmalar sırasında o resim kayboldu, biri mi çaldı, ne oldu bilmiyorum. Umarım bir gün o resime kavuşurum, çünkü romanı yayımlanmadan okuyan Komet, o resmi romanı okumadan benzer bir ruh hali içinde yaptığını söylemişti, Şiir kitabı çıktığında çeşitli yerlerde kendisiyle söyleşilerimiz de yayımlanmıştı. Şimdi o günleri hatırlayınca, gerçek bir ‘sanatçı oluş’a dair kendisini dinleyip izleyerek çok şey öğrendiğimi fark ediyorum.
BirGün’de yayımlanan bir söyleşimizde şöyle demişti Komet: “Sanatçı yalancı olamaz. Yalan söylediği zaman artık yaratamaz. Sanatçı, özgürlük koşucusudur. Hiçbir baskı veya yöneltim önünü kesemez. Ne devlete, ne de diğer iktidar odaklarına boyun eğmez. Dünyadaki canlı cansız bütün varlıklardan sorumlu olmasını isterim sanatçıdan. Onun aşırı ve aykırı, hatta vahşi eylemleri bile, gerekli bir iletiyi-mesajı veriyor olabilir. Korkmamalı bir sanatçı. Yaptığı şey’in gerektirdiği gibi davranmalı. Bu bir dinginlik de olabilir, bir coşkunluk- taşkınlıkla da kendini ortaya çıkarabilir.”