Maçta tüm gözler Victor Osimhen’in üzerindeydi. Piyasa değeri 100 milyon Euro’yu aşan ve Süper Lig’e bu senelik ‘geçerken uğrayan’ bu süper star da şöhretine, piyasa değerine karşın A Takıma yükselmiş bir genç takım oyuncusu kadar heyecanlıydı. Napoli’den gelen 25 yaşındaki genç oyuncunun heyecanı, Galatasaray seyircisinin önüne ilk kez çıkıyor olmasındandı. Haksız da sayılmazdı, bu seyirci ‘geçerken uğrayan’ Icardi’yi de ev sahibi yapan müthiş bir etki gücüne sahipti. Osimhen çok fazla gol pozisyonuna giremedi, bunun sebebi dün kanatların yeteri kadar etkili olamamasıydı. Barış Alper kendisi için kısa geçen yazın etkisindeydi, yorgundu.
Mertens de Napoli’den takım arkadaşı Osimhen’e bir türlü o pasları atamıyordu. Ama onun sahadaki varlığı, gizli kaptanlığı kendi başına asist, goldü. Galatasaray’ın oyununu zenginleştiren iki yeni transfer Sara- Osimhen dışında bir de iç transfer vardı! Davinson Sanchez attığı golün dışında çok önemli bir görev üstlendi, oyunu geriden kurdu, uzun toplarla takımı çıkardı ve Torreira- Sara ikilisini çok geriye gelmekten kurtarıp ileri yolladı.
Okan Buruk ise kendi ifadesi ile “En zor süreç olan” transfer sezonunun bitiminin ardından yeniden ve güçlü bir şekilde sahaya odaklandı. Dün maç 4-0 olduktan sonra Batshuayi’yi oyuna alıp çift santrfora dönmesi, Icardi’nin dönüşünden sonra denenecek olan sistemin provasıydı. Ancak 66. Dakikada 4 değişiklik birden yapmak takımı geriye götüren bir hamle olarak hocanın karşısına çıktı. Bu tür çoklu değişiklikler takımları zorluyor, hazırlık maçlarındaki havayı yaratıyor. Dün de takım dört değişiklikte bocaladı, hocaya bir mesaj verdi! Okan Buruk artık elindeki malzemeden en uygun yemeği yapacaktır. Neticede o ligin son 5 sezonunun 3’ünde şampiyonluk yaşayan, lige damgasını vuran bir aşçı…