Bütün ekonomik ve sosyal maliyetine rağmen AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ‘Ya tutarsa’ diye ülkeyi seçime götürdü. Sonucun Erdoğan’ın istediği yönde değişmesini sağlayacak yeni bir durum ortada gözükmüyor. Tablonun korunması ya da aksi önde oluşmasını sağlayacak gerekçeler daha fazla.
AK Parti Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir. Ekonomi en hassas dönemlerden birini yaşıyor, tam bıçak sırtı tanımına uygun bir hal. Hedef parti olarak HDP’yi seçti. Onu baraj altına itemezse iktidarı kaybedeceğini biliyordu.
Yeni seçimde de istikrar vurgusu ön planda olacak. Yine Cumhurbaşkanı rol çalıp başkanlık arzusunu partiye dayatacak.
HDP’yi barajın altına yuvarlamanın zorluğu iyice netleşiyor. Oradan oy koparmak mümkün görünmüyor, tam tersine bir kemikleşme gözleniyor.
O halde mecburi istikamet MHP. Terör konusunda daha fazla şahinleşerek MHP’den oy almak düz mantığa uygun geliyor.
Erdoğan ve Davutoğlu’nun MHP’ye karşı ikinci silahı partinin içini karıştırmak. Sadece Tuğrul Türkeş’in kabineye alınması değil, reddedeceğini bile bile aynı teklifi Meral Akşener’e yapmak da böyle değerlendirilmeli.
Bülent Korucu’nun yazısı