ABD Başkanı Trump’ın kızıştırdığı ticaret savaşları… Petrol fiyatlarındaki yükseliş… Yabancı sermaye girişindeki yavaşlamanın, giderek yabancı paranın ülkeyi terk etmesine dönüşmesinin kurları zıplatması… Ve benzeri etkenler zaten Türkiye ekonomisini sallamaya başlamıştı.
Son yaşanan gerilim ise zaten var olan ekonomik sorunları daha da olumsuz etkileyecek. Türkiye’nin ekonomisinin ağır ağır ilerlediği dalgalanmaya gidiş hızlanabilir.
Bütün veriler yılın ikinci yarısında ekonomik büyümenin yavaşlayacağına işaret ediyordu. Fiyat artışları 14 yılın en yüksek düzeyinde. Alım gücü düşmüş durumda. İç talep daralıyor. TL’nin hızlı değer kaybı faizleri yükseltiyor, enflasyonu artırıyor. Bu durum döviz borçlularını batırıyor. Borcunu yapılandırmak için banka kuyruklarına giren şirketlerin sayısı artıyor. Şirketlerin yatırımları duruyor.
Kısacası, enflasyon, işsizlik ve ekonomik durgunluk kaçınılmaz olmuştu. İşte böyle bir ortamda ABD ile siyasi gerginliğin sürmesi, Türkiye ekonomisi açısından yeni kur şokları anlamına geleceği için, sorunun derinleşmesi anlamına geliyor.
Kontrollü ekonomik daralma yerini ‘sert inişe’ bırakabilir!