HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Nevruz kutlamalarında Dolmabahçe Mutabakatı ve çözüm sürecine sahip çıkıldığını söyledi.
HDP lideri, seçim kanununda hedeflenen değişikliğin iktidarı kurtaramayacağını belirterek, “Hımhış olacaksınız” ifadelerini kullandı.
Meclis’te Buldan’ın konuştuğu HDP grup toplantısı öncesi 8 Mart ve 21 Mart Nevruz kutlamalarından oluşan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
Gösterimin ardından kürsüye çıkan Buldan, nevruz kutlamalarının önemli mesajlar verdiğine dikkat çekti.
Diyarbakır kutlamalarındaki engellemelere tepki gösteren HDP lideri, “Amaçlarına ulaşamadılar” dedi.
Kutlamalar sırasında Diyarbakır’daki konuşmasında verdiği “Ankara bu meydanı görsün” mesajını bir kez daha tekrarlayan Buldan, demokratik siyaset vurgusu yaptı.
Nevruz kutlamalarına katılanların Dolmabahçe Mutabakatı ve 2013’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın verdiği mesaja destek olduklarını belirtti.
Buldan, “Türkiye’nin geleceğini konuşmak isteyenler Nevruz’a bakmalıdır” dedi.
Furkan Vakfı’na polis müdahalesi
Buldan, Furkan Vakfı’nın Adana’daki basın açıklamasına yönelik polisin sert müdahalesini kınadı.
Müdahalenin uzun süredir artan hukuksuzlukların devamı olduğunu savunan HDP lideri, Nevruz’da polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut’u ve Şanlıurfa’da polisin atış talim alanının yakınında cansız bedeni bulunan Muharrem Aksan’ı hatırlattı.
Ekonomi gündemini de değerlendiren Buldan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bir mermi kaç para” söylemini hatırlatarak krizin nedenini işaret etti. İktidarı ‘mermi sevdalısı’ olarak nitelendiren Buldan, ekonomik krizin temeline güvenlik politikalarının olduğuna işaret etti.
Et fiyatlarına yüzde 48’lik zam yapılmasını ‘uzun kuyruklar’la açıklayan Et ve Süt Kurumu Müdürü Osman Uzun’un görevden alınmasını hatırlatan HDP lideri, “Müdür gitti, zamlar kaldı. Zamlar neden geri alınmadı” diye sordu.
‘Çeteye çete demeye devam’
AKP’nin Meclis’e sunduğu torba yasa teklifiyle şirketlere yönelik söylemlere hapis cezası getirilmesine sert tepki gösterdi.
Teklifin amacının ‘iktidara yakın şirketleri’ korumak olduğunu söyleyen Buldan, “Ne yaparsanız yapın, hırsıza hırsız çeteye çete demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Seçim kanununda yapılması istenen değişiklikleri eleştiren Buldan, değişikliği ‘sandığa girmeyen oyu sandıktan çıkarma çabası’ olarak değerlendirdi.
YSK ve il ve ilçe seçim kurullarının ‘dalavere’yle ele geçirilmek istendiğini belirterek “Öyle bir fark yiyeceksiniz ki YSK da seçim hileleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecek” ifadelerini kullandı.
Buldan, barajın yüzde 7’ye indirilmesinin MHP için olduğunu savunarak, “Biz bu barajları yıkalı yedi yıl” oldu diyerek 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını hatırlattı.
İktidarın yasadaki değişikliğe rağmen değişeceğini belirterek, HDP’li Sırrı Süreya Önder’den alıntı yaparak seslendi: “Hımhış olacaksınız!”
Buldan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
* Milyonlar, 2013 Çözüm Mektubu ve Dolmabahçe Mutabakatının arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi. İmralı’yla diyalog kapılarının bir an önce açılması talebini Nevroz’da haykırdı.
Kürt halkı ana dillerinin üzerindeki baskı ve asimilasyonlarının kaldırılmasını istedi. Ana dilimiz onurumuzdur, sonuna kadar sahip çıkacağız. Nevroz, HDP’nin üçüncü yol siyasetinin, stratejisinin, ortak ve eşit geleceği inşa edecek en güçlü yol olduğunu gösterdi. Demokrasi ittifakı daha fazla büyüterek yolumuza devam edeceğiz.
* Türkiye’nin geleceğini konuşmak isteyenler Nevroz’a bakmalıdır. Çünkü geleceği şekillendirecek, büyük değişimi gerçekleştirecek irade oradadır. Bu irade dikkate alınmadan siyasetin de geleceğin de şekillenemeyeceğini herkesin bilmesi gerekir
* Rotası demokrasi ve hukuk olmayan bir iktidar karanlıklardan beslenir. Furkan Vakfı’nın Adana’da yapmak istediği basın açıklamasına, demokratik bir hakkın kullanımına kolluk güçlerinin yapmış olduğu insanlık dışı, hukuk dışı saldırı, AKP- MHP iktidarının sokaktaki, siyasetteki gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu uygulamayı kınıyoruz. Adana’daki tablo uzun bir süredir karakollarda, cezaevlerinde görünmez kapılar ardında rutin hale getirilen işkencenin sokaklara taşmış halidir.
‘İşkenceciye tolerans iktidarı’
* AKP-MHP iktidarı ölümün, işkencenin cezasızlığın kol gezdiği bir ülkenin ortamını ne yazık ki yaratmış durumda. “İşkenceye sıfır tolerans” dediler, işkenceciye tolerans iktidarı oldular. 28 Şubat’ın mağduruyuz dediler, zulüm yarışında 28 Şubatçıların önüne geçmeyi başardılar.
* Ölüm siyaseti, hasta tutuklulara yönelik düşmanlık hukuku AKP-MHP’nin iktidar siyaseti olarak karşımıza çıkmaktadır. Cezaevlerinin zulüm ve ölüm evlerine döndüğünü anlamak için sadece son 15 güne bakmak yeterlidir.
* Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek başına hücrede tutulan 28 yaşındaki Sinan Kaya şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Şervan Can Güder, henüz 20 yaşındaydı. Van F tipi cezaevinden kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Diyarbakır D tipi cezaevinde tutulan ve yaşamını yitirmek üzereyken tahliye edilen hasta tutsak Hayri Karaş, tahliyesinden 10 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin siyasi sorumlusu AKP iktidarıdır.
* Sincan Cezaevi’nde tutulan yüzde 80 engelli Mehtap Şentürk hakkında mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği saptanmasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu verildi. Diyarbakır’da son 20 günde infazları ertelenen dört tutukludan ikisi yaşamını yitirdi, diğer ikisi de tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu.
Tuğluk’u anımsattı
Aysel Tuğluk da ağır hasta tutuklu olan bir arkadaşımız. Kendisine demans tanısı konulmasının, cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı sadece insanlığı değil adaleti öldürmektedir. Hukuk ortadan kalktığında ülke, toplum, insanlık, vicdanlar çöker.
* Buradan adalet bakanına bir kez daha seslenmek istiyorum: Cezaevlerini toplama kampına dönüştüren bu işkence uygulamasına bir an önce son verin.
* AKP genel başkanı, hayat pahalılığının farkında olduklarını söylüyor. Sanırsınız ki 20 yıldır bu ülkeyi yönetenler onlar değil, sanki muhalefette olan bir parti olarak konuşmaya devam ediyorlar. Bir zamanlar bir mermi kaç para diyen zihniyet şimdi hayat pahalılığından bahşediyor. Krizin nedeni sizin bu mermi siyasetinizdir.
* Millet kuru ekmek bulamıyor o manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması, yulaf yiyin diye halkımıza bunu söylemekten utanmıyor.
Ramazan öncesi asgari ücret çağrısı
* Çeteye çete demeye devam edeceğiz. İnsanlara sadece suyla açılabilecek bir iftar sofrası bıraktılar. Gelin Ramazan’dan önce Meclis’i etkin bir şekilde çalıştıralım ve eriyen asgari ücreti hemen yeniden belirleyelim. Tek başına KDV indirimi halkı rahatlatmaz. Akaryakıt ve ulaşımdaki ÖTV kaldırılsın, mazot fiyatları indirilsin.
* Sandığa giremeyecek oyun sandıktan çıkması içim yol bulmaya çalıştıklarının farkındayız. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki YSK da seçim kurullarınız da sizi kurtarmaya asla yetmeyecek. Sırrı Süreyya’nın deyimiyle hımhış olacaksınız.
* Kürtler Meclis’e girmesin diye koydukları barajı şimdi küçük ortak Meclis’e girsin diye indiriyorlar. Biz bu barajları yıkalı 7 yıl oldu. Halk size gereken cevabı sandıkta verecek.