MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Türkiye’de yaklaşık 10 milyon insan solunum yolu hastalıklarıyla mücadele ediyor. Solunum sistemi hastalıklarıyla neden oldukları toplumsal ve ekonomik yükün büyük oranda önlenebileceğinden yola çıkan ilgili 17 uzmanlık ve altı hasta derneği Türkiye Solunum Koalisyonu’nu kurdu.

Geçtiğimiz yıl ülkemizde solunum yolu hastalıkları nedeniyle 70 bine yakın kişi yaşamını kaybetti. Kanser nedeniyle gerçekleşen ölümlerinse yaklaşık üçte biri solunum sistemiyle ilişkili kanser. Sigara içme salgınının 2012’den beri tekrar artmaya başlaması, tüm illerde hava kirliliği düzeyinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) eşik düzeyinin üstüne çıkması, yoksulluk artışı ve sağlığın sosyal belirleyicilerinin giderek bozulması, önümüzdeki yıllarda hastalık yükünün daha da artacağını düşündürüyor. Bu gidişata ‘dur’ demek için hekimler ve hasta dernekleri güç birliği yaptı.
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk ile Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şule Akçay bugün Müze Gazhane Etkinlik Alanı’ndan basınla bir araya gelerek koalisyonu ve hedeflerini paylaştı.
Solunum testlerine ulaşmak zorlaştı
Köktürk, 2030 yılı sonu itibariyle akciğer hastalıklarından ölümleri üçte bir oranında azaltmayı amaçladıklarını söyledi. Bu hedef DSÖ’nün küresel sağlık hedeflerine uyumlu bir şekilde belirlendi. Ülkede solunum yolu hastalıklarının tüm ölümler arasında üçüncü sırada yer aldığını vurgulayan Köktürk, “Bu hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için önemli adımlar atılması gerekiyor. Solunum fonksiyon testlerine erişim ve nitelikli testlerin yapılmasında zorluklar yaşanıyor. Bu KOAH ve astım gibi hastalıkların tanı ve takibin olumsuz etkiliyor. Bu gibi zorlukların aşılması için çalışma ve politika değişiklikleri yapılmalı” dedi.
Sigarayla mücadele bırakıldı
Akçay bilhassa akciğerin bir numaralı düşmanı olan tütün ve tütün ürünlerinin Türkiye’de kontrolünün zayıfladığını söyledi. Yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu ancak özellikle ergen ve gençlerde giderek artan sigara içme oranlarının denetimin yetersizliğini işaret ettiğini belirten Akçay, şöyle devam etti: “Avrupa’da 2010-2020 yılları arasında sigara kullanım oranı artan tek ülke Türkiye. Geleneksel sigara içiminin yanında e-sigara ürünleri de gençler arasında yaygın. Oysa e-sigara ithali ve satışı ülkemizde yasak. Koalisyon ulusal düzeyde tütün kullanımının azaltılması konusuna da odaklanacak.”
İşte büyük sorunlarımız
Koalisyonunun dikkat çektiği sorunlar şöyle:
*Solunum sistemi hastalıklarının altında yatan temel risk faktörleri, yoksulluk, erken çocukluk dönemi enfeksiyonları, yetersiz akciğer gelişimi, tütün dumanına maruziyet (aktif ve pasif sigara içimi), hava kirliliği, mesleki maruziyet, sağlık hizmetlerine erişimdeki yetersizlik, genetik ve obezite. Örneğin toplumun en yoksul kesiminde, en zengin kesimine göre yaklaşık beş kat fazla görülüyor. Buna paralel, iki sosyoekonomik kesim arasındaki ‘doğumda beklenen yaşam süresi’nde gözlenen fark da arttı. Fakat ülkemizde bu risk faktörlerine karşı etkili bir kontrol programı uygulanamıyor.
Ölümleri azaltamıyoruz
*2009-2019 yılları arasında 27 Avrupa ülkesinde hava kirliliğine bağlı erken ölüm oranlarında yüzde 23 azalma gerçekleşmişken Türkiye’de bu konuda bir azalma sağlanmadı. Hava kirliliğine bağlı erken ölümleri önleme açısından Türkiye, Avrupa’nın en başarısız üçüncü ülkesi.
*15 yaş ve üstü obeziteli bireylerin oranı 2019’da yüzde 21,1 iken, 2022’de yüzde 20,2 oldu. Avrupa ülkeleri arasında en az fiziksel aktivite – spor yapan ülkeyiz. Avrupa ülkeleri arasında 65 yaş ve üzerinde grip aşısı yapılma oranı (Sağlık Bakanlığı’nca reçete karşılığı ücretsiz temin edilmesine rağmen) en düşük olduğu iki ülkeden biriyiz.
Sağlık hizmetleri yetersiz
*2003 yılında hayata geçirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlığın piyasalaştırılması ve meta haline getirilmesi ülkenin her tarafında herkesin nitelikli koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşımında büyük engel oluşturuyor. Tanı ve tedavi hizmetleri kışkırtılıyor. Bu durum solunum hastalıklarının önlenmesi, erken tanısı ve etkin tedavisini olumsuz etkiliyor.
*Solunum sistemi hastalıklarında enfeksiyöz kökenli sorunlara bağlı ölümlerde azalma gözleniyor. Ancak tüberküloz hem ülkemiz hem de dünya için halen küresel bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Ülkenin artan göçmen yükünün buna katkısı oldu.
Veriler gizleniyor
*Türkiye’de, solunum sistemi hastalıklarının sıklığı, risk faktörleri ile tanı ve tedavi pratiği konusunda yeterli güncel veriler bulunmuyor. Acilen bu hastalıkların epidemiyolojik özelliklerini araştırmak amacıyla tüm ülkeyi temsil eden bir örneklem grubunda saha çalışmasına gereksinim var. Sağlık Bakanlığı ve SGK kurumunda bulunan veriler araştırmacılara açık hale getirilmeli.
Koalisyon üye dernekler:
Akciğer Hastaları Dayanışma Derneği (AHDADER), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Akciğer Damar Hastalıkları Araştırma Derneği (ADHAD), Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD), ALS Motor Nöron Hastaları Derneği (ALSMNH), Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği, Çocuk Solunum Yolu Hastalıkları ve Kistik Fibrozis Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Fizyoterapistleri Derneği, Kistik Fibrozis Derneği (KİFDER), KOAH Hastaları Derneği, Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği (PAHSSc), Türk Akciğer Kanseri derneği (TAKD), Türk Göğüs Cerrahisi Derneği, Türk Toraks Derneği (TTD), Türk Toraks Radyolojisi Derneği (TRD), Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD), Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği (TÜYUD), Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TUSAD), Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği (AİD), Uyku Derneği