Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ‘Sarraf davası’nda eski bakan, Halkbank yöneticileri ve Rıza Sarraf’ın ortağına tutuklama kararı veren ABD yargısını ‘FETÖ’ye alet olmak’la suçladı.
Bakanlar Kurulu sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ’a, ABD’de işadamı Rıza Sarraf’ın yargılandığı davada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank eski genel müdürü Süleyman Aslan ve yardımcısı Levent Balkan ile Abdullah Happani hakkında tutuklama kararı çıkarılması hatırlatıldı.
Bozdağ, Türkiye-İran ticari ilişkilerinin tümünün Türkiye hukukuna ve uluslararası hukuka uygun olduğunu belirterek, hukuka aykırı hiçbir işlemin yapılmasığını savundu.
Sözcü, şöyle devam etti: “Yoktur böyle bir işlem. Konusu suç olan bir işlem yapılması ise asla mümkün değildir. Türkiye’nin bankalarının ve Türkiye’nin yaptığı bütün ticari işlemler uluslararası hukuk çerçevesinde ve bütün denetimler altında yapılmaktadır. Hukuka aykırı bir iş yok, suç olan bir iş de kesinlikle yoktur.”
‘Alet oluyorlar’
Bozdağ, ABD yargısına da şu sözlerle seslendi: “Çok net bir şekilde Rıza Sarraf üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü’nün görmek istediği hesaba bugün ABD yargısı alet edilmiştir. Sayın bakan (Zafer Çağlayan), Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarını korumuştur. Bunu yaparken de hem Türkiye’mizin hem de uluslararası hukukun yasalarına uygun bir şekilde görevini yapmıştır. Burada çok farklı bir şey var, bunu hep beraber takip ediyoruz ve kirli bir oyunun bir parçası bu. Ortada delil yok, onun üzerinden giden bir hadise var.”
İlişkilere atıf
Bozdağ’ın gündeminde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında korumalarının protestocu gruba saldırması, ardından da haklarında tutuklama kararı çıkarılması da vardı.
Sözcü, ilişkilerin uyumlu ve olumlu olmasının Türkiye’yle ABD’nin çıkarına olduğuna dikkati çekerken, “Türkiye-ABD ilişkilerini bozmak isteyen çevrelerin pek çok yönden bu ilişkilere zarar vermek için önemli gayretler içinde olduğunu biliyoruz. Daha fazla bu ilişkilerin yıpranmasına, bozulmasına, bu ilişkileri bozmak isteyen çevrelerin hesaplarına izin vermemek gerekir. Umuyorum ki ABD hem korumalarla hem de diğer konuyla ilgili değerlendirmelerini daha sağlıklı bir şekilde yapar ve bu konularda bir olumlu gelişme olur” değerlendirmesinde bulundu.