Güneydoğuda operasyonlar sırasında hayatını kaybeden yurttaşların sokağa çıkma yasakları nedeniyle gömülemeyen cenazelerini vali ve kaymakamların defnetmesinin önünü açan yönetmelik Danıştay’dan döndü.

Fotoğraflar: Cenazesi çatışmalar yüzünden günlerce yerde kalan Taybet İnan’ın ailesi AYM’ye başvurmuştu.
Doğu illerinde çatışmaların yoğun olarak sürdüğü Ocak 2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu Uygulama Yönetmeliği’ndeki değişiklikle kaymakam ve valiliklere yetki verilerek, “Kimliği tespit edilmiş olmasına rağmen ailesi veya yakınları tarafından üç gün içinde teslim alınmayan cesetler de belediyeye veya mülki idare amirliğine gömülmek üzere teslim edilir” denmişti.
Böylece bilhassa güneydoğuda sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların sürdüğü Silopi, Cizre ve Sur ilçelerinde ‘yerde kalan’ cenazeleri valilik ya da kaymakamlıkların aile olmadan da defnedebilmesinin önü açılmıştı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre bir sene sonra Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, söz konusu yönetmeliğin yürütmesini durdurdu.
Yönetmeliğe ilişkin davayı avukat Nuray Özdoğan açmıştı. Danıştay 10’uncu Dairesi yönetmeliğin yürütmesini durdururken, Adalet Bakanlığı ise karara itiraz etmişti.
İtirazı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bakanlığa ret yanıtı verdi. Kurul, bu hükümlerin yürütmesini durdurdu.
Kısa süre önce Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Türkiye’nin önde gelen anayasa uzmanlarından Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, yönetmelik yayınlandığında Diken’e yaptığı değerlendirmede şöyle demişti: “Cenaze hizmetinin bile belediyeden alınıp mülki idare amirliğine verilmesi, insan yaşamının değersizliği gibi, yaşamdan sonrasına, insana saygısızlık ve yakınlarına saygısızlık olarak değerlendirilebilir.”