Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atayacağı olası bir HDP’li seçim hükümetinin kendilerinde ‘ulusal güvenlik endişesi‘ yaratmayacağını, HDP’li vekillerin halk tarafından seçilen meşru temsilciler olduğunu söyledi.
Fotoğraf: DHA
Reuters’tan Ercan Gürses’in sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun doğrudan PKK’yla ilişkilendirdiği HDP’li vekillerin meşru temsilciler olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Erdoğan’ın atayacağı ve içinde Meclis’teki parti gruplarından üyelerin de bulunacağı olası seçim hükümetinin anayasal bir yol olduğunu belirterek şöyle konuştu: “(HDP’li milletvekilleri) milletin oyunu alarak parlamentoya gelmiş meşru temsilcilerdir. Böyle bir hükümette ulusal güvenlik endişemiz olmaz. Adı üzerinde zaten seçim hükümetidir. Türkiye yine kararlılıkla terörle mücadelesine devam eder. Ulusal güvenlikle ilgili konular devletin kendi meselesidir.”
Hükümet kurma çalışmaları için tüm alternatiflerin denendiğini belirten Kurtulmuş, “Keşke mümkün olsa, anayasa izin verse de bu Pazar seçime gidilse. Şu anda görünen en erken Ekim sonu ya da Kasım’da bir seçim olacağı” diye konuştu.
‘AKP yine tek başına iktidar olamazsa bir formül bulunur’
Olası erken seçimde tek başına AKP iktidarı çıkmaması durumunda yeniden koalisyon imkanları aranabileceğini de belirten Kurtulmuş, “Ümit ediyorum Ak Parti tek başına iktidara gelecek çoğunluğu yakalayacaktır. Ama çıkarmazsa yarım kalmış hususların tamamlanması, reformların tamamlanması amacıyla adım atacak bir hükümet formülü çıkartılır” dedi.
‘Birileri piyasalarla oynuyor, doların değer kazanması spekülatif’
Son günlerde siyasi belirsizliğin etkisiyle Türk Lirası’nın değer kaybetmesini de yorumlayan Kurtulmuş, “Kurdaki hareketlenme spekülatiftir. Birileri piyasalarla oynuyor… Dövizdeki dalgalanmanın bir süre sonra tabi dengesine oturacağını düşünüyorum. Geçici bir süreçtir” diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de birebir aynı ifadeleri kullanarak doların tarihi rekorlarının ‘tamamen spekülatif’ olduğunu söylemişti.
