Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, okulların planlanandan daha uzun süre kapalı kalabileceğini belirtirken, gelecek 45-60 günün çok önemli olduğunu söyledi.
Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan corona virüsü, 160’dan fazla ülke ve bölgede 182 bin kişiye bulaşmış, 7 binden fazla insan hayatını kaybetmişti. Türkiye’de de 47 kişide virüs görüldüğü açıklanmıştı. Yurt çapında halkın toplu olarak bulunabileceği birçok yer kapanırken, üniversiteler üç, diğer okullar iki hafta tatil edilmişti.
‘AVM’ler kapanabilir, marketler sınırlı süre açık kalabilir’
DHA’ya konuşan Prof. Dr. Kara, alınan önlemlere dair şunları söyledi: “Virüsün yayılımını durdurmak için planlanan önlemler basamak basamak hayata geçiriliyor. Şu andaki vakalara bakıldığında, ya yurt dışından direkt ya da yurt dışından gelenlerle ilişkili. Hala ülke içerisinde dolaşımın olmadığını bildiğimiz için ekstra bir önlem almaya bugün gerek yok. Ama yarın baktık ki farklı bir vakamız var, farklı bir şekilde seyrediyor, o zaman bu önlemler direkt olarak lokantaların kapatılması, AVM’lerin tamamen kapatılması, marketlerin belirli saatlerde çok az sayıda veya belirli sayıda kişinin içeride bulunmasını sağlayacak şekilde açık kalmasının organize edilmesini sağlayacak şekilde olabilir.
‘Erken ve radikal önlemler’
Virüsün yayılımı hava sıcaklığı, nem oranı, insanların iç içe kalmaları gibi pek çok faktöre bağlı. Okulların kapalı kalması yayılmanın önlenmesinde büyük etken oldu. Enfeksiyon görülmeye başladıktan sonra okulları kapatırsanız enfeksiyondaki azalma en iyi ihtimalle yüzde 15’te kalıyor. Yani 100 vaka görecekseniz 85 görüyorsunuz. Ama enfeksiyon daha görülmeden okulları kapatabilirseniz, bu etki minimum yüzde 45 oluyor. Yani 100 vaka yerine en fazla 55 görüyorsunuz, hatta 40’a kadar düşüyor. Bu nedenle Türkiye, önlemleri diğer ülkelere göre çok erken, çok radikal şekilde alıyor. Bunun temel amacı, ülkemizdeki vaka görülmesini mümkün olduğunca ötelemek.
‘Okullar daha uzun süre kapalı kalabilir’
Okulların kapalı kalma süresi, durumun seyrine göre değişebilir. Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz vakaların, içeriden yayılan vakalar mı, yoksa dışarıdan gelen vakalar mı olacağına bağlı olarak bu süre uzayabilir ama kısalmasını beklemiyorum.
‘Ülkemizde daha vaka görülecektir’
Vaka sayısında ani artış olmaması için devlet üzerine düşeni yapıyor. Bundan sonraki süreçte halk da çok dikkat etmeli. Kendi aramızdaki sosyal mesafeyi, toplu yaşam alanlarında, bulunduğumuz yerlerde, başka insanların bulunduğu yerlerde 1 metrelik mesafeyi korumamız lazım. Mümkün olduğu kadar evden çıkmamamız lazım. Özellikle yurt dışından geldiysek 14 gün evde kalmamız, en az kişiyle temas etmemiz, dışarıya da mümkün olduğu kadar çıkmamamız gerekiyor. Çıkacaksak da maske takarak çıkmamamız lazım. Bunları becerebilirsek, bizim ülkemizdeki vaka sayısı çok daha yükselmeden devam edebiliriz. Ülkemizde daha vaka görülecektir. Bugün sayı 47… Belki bu 57, 67 de olabilir. Ama bu özelliklere dikkat ettiğimiz müddetçe bizim eğrimiz çok küçük kalacak. Önümüzdeki bir buçuk iki aylık periyotu da bu şekilde atlatabilirsek o zaman Türkiye bu salgını en başarılı yenen ülkelerden biri haline gelecek. Ama bu kurallara uymazsak vaka sayımızdaki artış çok yüksek olabilir, buna lütfen dikkat edelim.”
‘Aşı geliştirme olanağımız var’
İlk etapta virüs izole edildikten sonra -bunu Çin çok erken yaptı- virüsün tüm genetik bilgisini çıkardı ve bundan sonra da doğal yaşamdaki üç boyutlu şeklini ortaya koydu. Böyle olunca da bizim ona karşı vücudun savunma elamanlarının ürettiği antikoru görme, geliştirme şansımız oldu. Bu yönden aşıyı geliştirme olanaklarına sahip miyiz? Evet. Dünyada da İsrail’in, ABD’nin, Almanya’nın ve Çin’in geliştirdiği aşılar olduğunu biliyoruz. Bu aşıyı geliştirmiş olmamız, oluşacak antikorlar bizi koruyacaktır anlamına gelmiyor. Öncelikle bunun koruyup korumayacağının testlerinin yapılması lazım. İkinci basamakta bu uygulandığında güvenli mi değil mi, onun mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Üçüncü basamakta da bu güvenlik, sağlıklı gençlerde olabilir; ama acaba yaşlılarda nasıl, çocuklarda nasıl ayrıca onun test edilmesi lazım. Tüm bunların da önümüzdeki bir yılda olmasını beklemiyorum. Çok hızlandırılsa bile önümüzdeki ocak ayına ancak yetişir.
‘Vücudunuzu zinde tutun’
“Dengeli beslenme, iyi uyku ve düzenli egzersiz yapmak immün sistemini zinde tutuyor. Zinde bir immün sistemi de vücudun virüs, bakteri enfeksiyonlarına ya da diğer enfeksiyonlara karşı cevap vermesinde avantaj sağlıyor.”