ERAY ÖZER
Emir büyük yerden. Editörüm Ufuk ‘devre arasında olduğu gibi sezon öncesi takımları değerlendirelim’ dedi, el mecbur hafta boyunca başınızı ağrıtacağım.
Şampiyon takımla başlayalım. Kağıt üzerinde rakiplerine kıyasla en avantajlı takım gibi görünen Beşiktaş’la.
Beşiktaş transfer sezonunda Marcelo ve Aboubakar dışında çok büyük bir kayıp vermedi. Buna karşılık kadrosunu Pepe, Negredo ve Lens ile takviye etti. Bir de Antep’ten alınan Orkan var.
Tabii şimdilik. Belli ki, en az bir isim daha alınacak. Stoper mevkiine transfer düşünülüyor ve basında Inter’in Şilili stoperi Medel’in ismi geçiyor.
Beşi yabancı altı stoper, toplasan iki etmiyor

Fotoğraf: bjk.com.tr
Aslında ironik bir biçimde Beşiktaş’ta kağıt üzerinde en çok alternatifin olduğu mevki burası. Elde o kadar çok stoper var ki, bir kısmını unuttuk bile.
Pepe, Tosic, Pedro Franco, Milosevic, Mitrovic, Atınç. Tam altı oyuncu! Üstelik beşi yabancı. Ve bu altı ismi toplasak iki rakamına ulaşamıyoruz.
Pepe’nin yeri garanti diyelim. Tosic saçmasapan hatalarıyla tribün deyimiyle ‘saatli bomba’.
Mitrovic 4,2 milyon avro bonservis bedeliyle Fikret Orman döneminin en kötü transferi olmaya aday. Milosevic kiralanmak için alınmış gibi.
Atınç ise Beşiktaş’ın bir türlü açmayan çiçeği. Daha hızlı bir stopere ha evrildi, ha evrilecek diye diye yıllar geçti.
Dediğim gibi beş yabancı stoperi toplayınca iki tane mevki adamı elde edememek, forvet hattına nokta yabancı transferleriyle göz boyayan Orman yönetiminin en büyük ayıbı.
Medel geldi diyelim, Pepe-Medel ikilisinden hangisi o hafta kart cezalısıysa yanına diğer beşliden seçer seçer koyar Şenol Hoca.
Kanatlarda ise belli bir istikrar sağlanmış durumda. Adriano ve Beck’in iki kanatta da görev yapabilmesi, Caner-Gökhan ikilisinin sakatlıklarına karşı Beşiktaşlıların içine su serpiyor.
En büyük sorun oyunun kurulduğu yerde

Fotoğraf: bjk.com.tr
Gelelim orta sahaya. İleri hattı belki de Beşiktaş’ın en sağlam bölgesi. Gelmiş geçmiş en iyi devre arası transfer Oscar’ına aday Babel’den tutun da, Quaresma’sı, Talisca’sı, Lens’i, Orkan’ı derken burada alternatif çok.
Fakat size Beşiktaş’ın pek dillendirilmeyen, oysa dün akşamki Konya maçında da ortaya çıkan bir sırrını vereyim: Ne stoper, ne forvet hattı. Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı oyunun kurulduğu yerde, savunmanın önünde.
Ligde sıklet farkı taşıyan takımlara karşı pek hissedilmiyor, Atiba’nın üç sezonluk insanüstü performansı illüzyona sebebiyet veriyor ama aslında burada alternatifler o kadar az ki. Necip, Veli, Tolgay, Atiba ve aslında sonradan buraya monte edilmeye çalışılan Oğuzhan.
Avrupa’da sert takım olmak şart
Atiba dışında ön libero mevkiinde ilk 11’e kafadan yazabileceğiniz isim yok. Onun da geçen sezonun sonunda artık yorulma, eski günlerini aratma sinyalleri verdiği not alınsın. Bu sezon zorlanabilir.
Şampiyonlar Ligi’nde başarının ‘Xavi-Iniesta’lar keşfetmekten geçtiğini anlamadığınız sürece istediğiniz kadar Negredo’nuz, Q7’niz olsun. Arkanızı Pepe’ler kollasın. Fayda etmiyor. Oyun geriden kurulamıyor, rakip baskısı ayağa toplarla hafifletilemiyor.
Hobi olarak forvet modifiye ediyor gibi…

Fotoğraf: bjk.com.tr
Forvet hattında Beşiktaş hobi olarak eski araç toplayan amcalara benziyor. Elden düşme bir forveti alıyor, sanayide tanıdığı bir ustanın ellerine teslim ediyor, biraz cila, biraz kaporta, motoru sök-tak derken, birkaç güzel tur attıktan sonra hooop elden çıkarıveriyor.
Sırada Negredo var. Bakalım formül bu sezon da tutacak mı? Seneye Dubai mi çalacak kapıyı, Çin mi, Amerika mı? Bahisler açılsın!
Beşiktaşlı çok mutlu, rakipler çok kızgın
Özetle, evet, Beşiktaş kağıt üzerinde en avantajlı takım çünkü kadrosundan çok az kayıp verdi. Öte yandan güçlü gözükmesi dezavantajı çünkü artık düşmanı daha çok. ‘Come to Beşiktaş’ gibi sosyal medya hamleleri kendi taraftarını mest ederken, rakipleri de o oranda kızdırıyor. O nedenle artık ayağı kaysın isteyeni çok.
Şenol Güneş’e Milli Takım’ın talip olmasıyla, başkan ile Şenol Hoca arasında başından beri gergin devam eden ilişki ciddi bir sınavdan başarıyla geçti. Lakin aynı seviye, bir-iki mağlubiyet ve medya baskısı sonrası tutturulabilir mi, emin değilim.
Siyah-beyazlıların en zor sezonu
Tüm bunlardan yola çıkarsak ben Beşiktaş’ın sanılanın aksine Fikret Orman dönemindeki en zor sezonunu yaşayacağını düşünüyorum. ‘Feda’ ile başlayan o sempatik hava yok artık. Herkes başarının devamını bekliyor. Kulüp ve takım bu gerilimi kaldıracak kadar profesyonel mi, hep beraber göreceğiz.
İvedilikle istifa

Fotoğraf: DHA
Dün akşam Süper Kupa finalinde yaşananlarla ilgili iki satır yazmadan geçemeyeceğim:
Sayın Demirören arkanıza siyasi iktidarı alarak bu Passolig denen şeyi başımıza bela ederken, vaat ettiğiniz şey tribünlerdeki şiddetin önlenmesi değil miydi? Peki, önlediniz mi? Dün akşam aldık cevabımızı.
Milli futbolcunuz takım uçağında gazeteci dövüyor. Milli hocanız mekan basıyor. Dünya Kupası’na katılmanız pek zor bir olasılık hesabına bakıyor.
Ve iki takımın şehrinden uzak, bir üçüncü şehirde oynanan maçta taraftarlar sahaya ellerinde bıçaklarla dalıp, oyuncu tartaklıyor.
İvedilikle istifanızı bekliyoruz.