MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Son 20 yılda omurga postür bozukluğu görülme sıklığı 10-15 kat, bel ve boyun ağrısı şikayetiyle hekimlerin kapısını çalanların sayısı da hatırı sayılır ölçüde arttı. Bel ve boyun ağrılarının anksiyete, sinirlilik, kronik yorgunluk, baş ağrısı ve görme bozukluğu gibi sağlık sorunlarına davetiye çıkardığı biliniyor.
Romatem Fulya Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Doç. Dr. Levent Tekin’le söyleşimizde kimlerde görüldüğüne, hangi durumda tedavi gerektiğine, engellemek için bireysel olarak alınacak ne yapabileceğine yanıt aradık.
Bugünkü bölümde de Romatem İzmir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin Direktörü Dr. Havva Niyazoğlu’yla tedavi sürecine dahil edilen robotlar, egzersizin önemini ve pandeminin kas sistemine olumsuz etkilerini konuştuk.
Bel ve boyun ağrılarının tedavi ekibine ‘robotlar’ da katıldı. Yüksek teknolojik robotik sistemler, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarıyla fizyoterapistlerin ve klasik tedavilerin yerini henüz tutmuyor. Ancak robotlarla uygulanan terapiler, hastaların iyileşme süreçlerini kolaylaştırıp hızlandırıyor.
Dr. Havva Niyazoğlu, farklı robotları bel ve boyun ağrıları ve fıtıklarının, omurga eğriliğinin yanı sıra felç, serebral palsi, romatizmal hastalıklar başta olmak üzere nörolojik, pediatrik, ortopedik pek çok sorunun tedavi ve rehabilitasyonunda kullandıklarını söyledi.
Robotik rehabilitasyonda kullanılan sistemler arasında; yürüme robotları, omuz-kol robotları, el-parmak robotları, akım tedavisiyle kombine edilmiş dikey pasif hareket cihazları, yerçekimsiz yürüme robotları, aktif denge sistemleri, robotik omurga traksiyon sistemleri yer alıyor. Örneğin el-parmak robotlarında sanal gerçeklikle entegre edilmiş oyunlar da kullanılıyor.
Bel ve boyun için robotik omurga traksiyon sistemi
Bel ve boyundaki sorunlarda kullanılan sistemin adı ‘robotik omurga traksiyon.’ Tamamen bilgisayar kontrollü ve omurga üzerinde bir sistem. Niyazoğlu’nun verdiği bilgiye göre, istenen etkiyi elde etmek için çok fazla germe ağırlığı kullanmaya gerek kalmadan, omurgaya uygulanan kuvveti kademeli artırıyor. Hastanın vücudunu rahat tutmak ve böylece kasların koruyucu reaksiyonunu önlemek için kullanılıyor. Kan dolaşımının artırılması, kas kramplarının azaltılması veya dejenere olmuş omurilik disklerinin iyileştirilmesi için de robotik omurga traksiyon devreye giriyor.
Niyazoğlu, “Bu tedavi, doğal iyileşme süreçlerini harekete geçiriyor ve omurga kemikleri arasındaki doğal biyomekanik etkileşimi yeniden sağlamaya yardımcı oluyor. Tamamen bilgisayar kontrollü ve hastanın ihtiyaçlarına göre bireysel ayarlandığı için güvenli bir tedavi” dedi.
Bu teknolojiler sayesinde hastanın yürüme ve diğer hareketler kolayca denetleniyor ve değerlendiriliyor. Bilgisayar destekli değerlendirme ölçekleriyle hasta gelişimi kolayca izlenebiliyor.
Robotik omurga traksiyonu, ileri derecede osteoporozu, bel kayması, kalp ve kanama hastalıkları olanlara, kanser hastalarına ve implant (ortopedik) takılanlara uygulanmıyor.
İlaç niyetine egzersiz
Egzersiz ilaç gibi. Doğru uygulandığında birçok hastalık ve sağlık probleminde tedavi edici etki yapıyor. Fizik tedavi rehabilitasyonda kişiye özel egzersiz programları kullandıklarını belirten Niyazoğlu, şöyle devam etti:
“Günümüzde, birçok organ ve sistemi etkileyen hastalıkların tedavisine eklenen özel egzersiz programları sayesinde iyileşme sağlıyoruz. Hem yaşam süresi hem de kalitesini artırıyor. Akıllı egzersiz sisteminde tıpkı bir ilaç gibi hastaya özel reçete hazırlıyoruz. Yaşını, genel sağlık durumunu, kas gücü, dayanıklılık ve esnekliğini değerlendirdiğimiz hastamız için; tüm bu parametrelere uygun egzersiz planlıyoruz. Böylece fizik tedavide en yüksek düzeyde fayda sağlıyoruz.”
Pandemi kasları da zayıflattı
2,5 yıldır hayatımızda olan pandemi nedeniyle aylar süren eve kapanmalar kasları da zayıflattı. Kilo artışlarına yol açtı. Bu bir sorun. Ancak bir başka sorunda kilo almamak için egzersizin abartılması veya yanlış yapılması.
Niyazoğlu, “İki kalçasında kireçlenme yapmış hasta geldi bana. Evdeyken hareketsiz kalmamak, kilo almamak için her gün yürüme bandında iki-üç saat yürümüş. Yarar göreceği yerde kendine zarar vermiş. Egzersizleri her zaman bilinçli yapmak lazım” dedi.
Samsun’dan İzmir’e giden Niyazoğlu, aşırı spor nedeniyle sakatlanan çok sayıda hasta gördüğünü söyledi: “İzmir’de aşırı spor yapılıyor. Vücudu çalıştırmak için spor salonlarına çok gidiliyor ve ağır halter kaldırılıyor. Hem boyun hem de bel sakatlanıyor. 25 yıllık hekimim. Hekimlik hayatımda görmediğim fıtıklar gördüm burada. Spor yaparken önce ağırlık kaldırılmaz. Hareketsiz kalmak fıtık yapmaz. Ama kasları zayıflattığı için en ufak harekette, bir hapşırırsınız fıtık olursunuz. Dolayısıyla vücudu alıştıra alıştıra, yavaş yavaş spora başlamak lazım. Bir de ev hanımları eşyaların yerlerini değiştirirken bellerini çok sakatlıyor.”