İngiliz anayasası gibi yazılı değildir…
Ama gerçek anayasa o anayasadır…
Yazılı olmayan anayasada “laiklik” falan yer almaz…
Devletin mezhebi; sünnidir…
Bu bakımdan azınlıklar, laikler, aleviler vatandaş değilmiş gibidir…
Diyanet İşleri Başkanı’na zırhlı araç, bütçeden dört bakanlık toplamı kadar bütçe, her konuda fetva,
protokolde ön sıra…
“Laikliğin” olmadığını anlamamak için eşek olmak lazımdır…
Yazılı olmayan o anayasada; nurculuk vardır, İsmailağa Cemaati vardır, Nakşibendilik vardır, Cübbeli Ahmet
Hoca vardır, Menzil vardır, Süleymancılar vardır…
“Tarikatların vazgeçilmezliği” ilkesi kesindir…
Yazılı olmayan anayasada; kuvvetler ayrılığı yoktur…
Yargıcın cübbesinde gözükmeyen bir düğme deliği vardır… Doğrusunu isterseniz o cübbe cumhurbaşkanının
sırtındadır…
Sadece deliği yargıçta kalmıştır…
Kuvvetler meselesinde en önemlisi, tüm kuvvetlerin üzerinde bir kuvveti vardır:
O “İman kuvveti”dir…