Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye ortalığı gururla inleten genç teğmenlerimizin yaşamadığı kalmadı, kriz kuluçkaya yattıktan sonra disipline verildiler ve ülkenin ezici çoğunluğu, o günden beri onlara duyduğu sevgi ve hayranlıkla, yaşadıkları haksız tehditler arasında kendini binbir parçaya bölünmüş hissediyor!
Nasuh Mahruki halkımızın en sevdiği, en sağlam bulduğu, en güvenilir karakterlerden biri. Akut’la beraber başardıkları, Everest’in tepesine Türk bayrağını dikmesi, her depremde, her felakette canını hiçe sayarak -hatta annesinin vefatında dahi- afetzedeleri kurtarmak için harcadığı büyük çaba, onu Türkiye’nin sevgilisi yapmıştı. Twitter’da Türkiye’nin seçim sistemi üzerine duyduğu endişeleri dile getirirken hakkında soruşturma açıldı ve tutuklandı. Demokratik bir ülkede aydınların, yazarların, vatandaşların medya veya sosyal medya üzerinden iktidara ya da birbirlerine eleştiri yapma hakları kutsaldır. Tıpkı iktidarı veya başka partileri övme ve destekleme hakları gibi. Yerginin olmadığı yerde övgünün de hiçbir değeri yoktur. Mahruki yıllardır Türkiye’nin gururu olmuş, lider, sporcu, yazar ve sorumlu-örnek insan kimlikleri ile herkesi derinden etkilemiş bir vatandaşımızdır. Ama kimsenin anlam veremeyeceği bu ağır hassasiyet (!) ile, sanki Türkiye’de iktidar kesimleri herkese sonsuz bir nezaket, şeffaflık, dürüstlük ve zarafetle davranıyormuş gibi, bir anda Mahruki günah keçisi yapılmış ve nurtopu gibi bir krizimiz daha olmuştur!
Onun ardından herkesin bahsettiği bir konuya televizyonda değindikleri için, sıra özgür gazeteciliğimizin en iyi temsilcilerinden İsmail Saymaz ve Fatih Altaylı’ya gelmiş, hemen onlar hakkında da anlaşılmaz şekilde, zaten medyaya fazlasıyla yansımış MHP milletvekilleri ile ilgili koyu gri durumlar hakkında konuştukları için açık soruşturma açılmıştır. Adeta her birimizin “casus” olarak tanımlanmasını sağlayacak “Etki Ajanlığı” yasası ikinci kere parlamentoda geri çekilmiş, ancak demoklesin kılıcı gibi Türkiye’de tepki vermeyi bilen insanların üzerinde en tehditkar şekilde sallanmaktadır!