Önümüzdeki uzun tatili hakkıyla yaşamak için doğa farkındalığı konusunda çalışmaları olan biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce’ye kulak veriyoruz.

Bayramla birleşen uzun tatilde neredesiniz? Kıyı şeridinde bir tesiste ya da sıcak havaları daha çekilir kılan yaylalarda? Aile büyükleriyle memleketinizde ya da yaşadığınız şehirde kendi evinizde? Her nerede olursanız olun, günlerinizi daha anlamlı kılmak için, doğa farkındalık turlarıyla tanınan biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce’nin tatili güzelleştirecek beş önerisini derledik.
*Doğa hikaye anlatır
Köyceğiz’de sığla ormanında, Van Gölü’nde, Sarıkamış ormanlarında, Doğu Karadeniz’in dağ göllerinde, Orta Anadolu’nun bozkırlarında, Ege sahillerinde, Akdeniz’in sedir ormanlarında bambaşka yaşamlar, hikayeler yer alır.
Tatile gittiğiniz bölgede yer alan doğal değerleri, hikayeleriyle birlikte öğrenerek bu alanları gezi programınıza alabilirsiniz. Buralarda sessizce kalıp doğayı dinlediğinizde bambaşka duygular
hissedeceksiniz.

*Kuş seslerini ya da bir kelebeği takip edin
Gittiğiniz yerde yaşayan bir kuşun sesini öğrenip onu arayabilirsiniz. Mesela bir Akdeniz tatilinde geceleri duyacağınız baykuş sesleri muhtemelen ‘alaca baykuş’ veya ‘ishak kuşu’ olabilir. Bir kelebeğin peşinde onu fotoğraflamaya çalışarak vakit geçirebilirsiniz. Çektiğiniz ağaçların ve bitkilerin türlerini aplikasyonlarla kolayca öğrenmek artık mümkün. #hangitür hashtag’i ile merak ettiğiniz canlı türlerini twitter üzerinden sorarak konunun uzmanlarından görüş ve fikir alabilirsiniz. Doğayı sevenler bilgilerini paylaşmayı da sever.

*Doğa saygı bekler
Doğada kamp ve doğada yapılan aktiviteler ne yazık ki doğa üzerinde müthiş baskı oluşturmaya başladı. Öncelikle doğada çöp bırakmamak, her dalı, her çiçeği koparmamak doğaya saygılı davranmak gerekiyor. Doğal alanlarda gördüğümüz olumsuz durumlara karşı uyanık ve duyarlı olmakta ve gerekirse konuyla ilgili mercilere hemen haber vermekte fayda var.

*Ege’nin mavi sularını, Anadolu bozkırlarını en güzel onlar anlattı
Tatile gittiğiniz bölgelerde geçen romanlar veya o bölgeyi bütünlük içinde sunan doğa yazınlarını okumak çok keyifli olur. Akdeniz’de Yaşar Kemal romanları, Ege’de Sabahattin Ali’nin kitapları, Marmara’da Yaman Koray’ın ‘Deniz Ağacı’ romanı, Mavi yolculukta Azra Erhat’ın ‘Mavi Anadolu’su ve bozkırda bir tren yolculuğunda Hikmet Birand’ın ‘Anadolu Manzaraları’ ne güzel gider.

Doğa dostu tesislerin motivasyona ihtiyacı var
Deneyimlediğiniz doğaya saygılı, yaşadığı coğrafyanın değerlerini bilen doğa dostu işletmeleri desteklemek, daha çok ilgili görmelerini sağlar, daha iyi hizmet verme konusunda yüreklendirir. Doğa Dostu kurumlar talep gördükçe toplumda doğa farkındalığı algısı da artar. Küçücük bir yorum bile birçok şeyi değiştirebilir.

Fenomen gezginlere iş düşüyor
Hüseyin Çağlar İnce’nin sosyal medya fenomenlerine de bir çağrısı var: “Etkili sosyal medya fenomenlerinin paylaşımları seyahat tercihlerini belirliyor, ancak zaman zaman olumsuz sonuçlara yol açıyor. Örneğin son günlerde Kaş’ta Akdeniz fokunun ürediği bir mağara gezgin sosyal medya fenomenlerin istilasına uğradı. Uzmanların tüm uyarılarına rağmen bu paylaşımlarıyla ilgili düzeltme yapılmadı, hatta eleştirenler engellendi.”

Akdeniz fokundan tüm dünyada 700 birey kaldığını söyleyen İnce, “Türkiye kıyılarında 100 bireyin yaşaması bile bir mucize. Fokların zor bela buldukları bir mağarayı böyle paylaşmak doğaya çok zarar veriyor. Yaptığınız geziler bir coğrafya farkındalığıyla paylaşmanızı öneriyorum. Unutmayalım ki doğa sadece manzara fotoğrafı değildir.”