Bülend Nami Nomer, Marmara Üniversitesi’nde öğretim görevlisiydi. İngilizce iktisat bölümünde 32 yıl boyunca ders anlatmıştı. Öğrencilerine ekonomiyi eğlenceli bir dille öğretiyordu. Sorularda birer şık kolay elenmesi için esprili bir dille yazılmıştı. İlkinde “you want to buy a shoe but it is too expensive for you, what does that mean? (Bir çift ayakkabı almak istiyorsun ancak senin için çok pahalı, bu ne anlama geliyor?)” sorusundaki şıklardan biri “ask this to Tayyip (Tayyip’e sor)” idi. Ötekinde ise “In a small closed-to-trade town everyone produces hazel nuts. Whose welfare will increase if the town opens up to free trade. (Ticarete kapalı küçük bir kasabada herkes fındık üretiyor. Kasaba serbest ticarete açılırsa refahı artacak)” cümlesini tamamlayacak, kasabanın hangi durumda kazanacağının sorulduğu şıklardan birinde “Tayyip always wins (Tayyip her zaman kazanır)” yazıyordu.
Nomer’e “Ya istifa et ya atılacaksın” denildi. Nomer istifa edip emekli oldu. Hakkında yürütülen idari soruşturmada ise “aylıktan kesme cezası” verildi. Dosya Danıştay’a taşındı. Nomer’in avukatı Başar Yaltı, “Tayyip’e sor” ve “Tayyip her zaman kazanır” cümleleri yüzünden yargılanmanın uçukluğunu anlattı. Nomer, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis istemiyle halen yargılanıyor. 32 yıllık görevi bir ironi yüzünden bitirilen Nomer, mahkemenin kararına göre belki de önümüzdeki günlerde cezaevine girecek.
“Kenan’a sor” ya da “Süleyman her zaman kazanır” esprisi yapan biri hapisle yargılanmadı. Aksine, Türkiye’de cumhurbaşkanları mizah dergilerine kapak oluyor, televizyonlarda taklit edilerek eleştirilebiliyordu. Erdoğan ise üniversiteleri özgürleştirdiğini iddia ederken, konuştuğu üniversitede özgürlükleri ne hale getirdiğini gösteren trajikomik bir dava herkese gerçeği söylüyordu.