MERT YILDIZ
mertyldz@gmail.com / Twitter: @my2048
Dün öğle saatlerinde Fethullah Gülen’in kendi imzasıyla New York Times gazetesinde bir yazısı çıktı.
Akşam, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) yaklaşık yüzde 12’si Gülen & Co’ya ait Bank Asya’nın Tasarruf Mevduat Sigortası Fonu’na (TMSF) devredildiğini açıkladı. Şansa bak.
Gülen’in çırpınışı
Koskoca New York Times yazdıracak adam bulamayıp ülkemizde muhalefetin sesi gibi lanse edilen Fetullah Gülen’e köşe yazdırdı. Yazıda Gülen, demokrasinin öneminden ve diktatörlüğün İslami değerlerle örtüşmediğinden bahsediyordu. Kendine bir tehdit olarak gördüğü gücü Ergenekon diye acımasızca hapse gönderen kendi örgütü değilmiş gibi dünyaya demokrasinin üstünlüğünden bahsediyordu.
Gülen’in çırpınışının bir sebebi vardı. Akşama bankasına el konacaktı.
BDDK’nın tek paragraflık açıklamasıyla ülkemizin en büyük ikinci İslami bankasına el kondu.
Mazeret? Çok gerekli olduğundan değil ama, ‘Hukuk devleti değilsiniz’ dememeleri için bir şeyler uydurmak gerekiyordu. Neymiş efendim, bankanın imtiyaz sahibi ortaklarından istedikleri evraklar (muhtemelen noter onaylı üniversite not cetveli fotokopisi gibi şeyler) zamanında gelmemişmiş (http://www.bddk.gov.tr/WebSitesi/turkce/Duyurular/Basin_Aciklamalari/13815bank_aciklamasi.pdf).
AKP tarzı demokrasi…
Zamanında bir taraftan Yiğit Bulut ‘Batıralım’ dedi, diğer taraftan Ali Babacan ‘Ziraat’e yaslayalım’ dedi ama sonunda ‘Bu demokrasi değil mi, ikinizin de istediği olsun’ dendi ve TMSF’ye devredildi.
Cumhurbaşkanının Afrika seyahatiyle Gülen & Co’nun yurtdışındaki varlıklarına da el koyduk. Ha evet, şirketin 160 ülkede okulu var. Her birinin lideriyle el sıkışıp okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlamak zaman alabilir, ama her ihtimalde sene sonuna bu ‘paralelci yapıdan’ tamamen kurtuluruz.
Kendi hırsızını seçmek…
Eskiden özel sektörden birkaç kişi bankaları hortumlardı, fatura kamuya çıkardı. Bir banka sahibi mevduatları İsviçre’de bir bankaya gönderirdi, arkasından kendi kaçardı. Batan banka TSMF’ye devredilirdi. TMSF ise bir eskici misali yok fiyatına bu içi boş bankaları cesur bir yatırımcıya satardı.
Bugün hortumdaki akım değişti. Hortumlayan kamu ama fatura özel sektöre çıkıyor. Bank Asya sağlam bir banka olmasına rağmen kamu el koyuyor ve parayı hortumlamaya çalışıyor.
Eskiden hırsızlar bize empoze edilirdi, bugün kendimiz seçip iş başına getiriyoruz.
Bundan sonra ne olur?
Türkiye’de bankacılık sektörüne girmeyen yabancıyı dövüyorlar. Nüfus 80 milyona dayandı ama bunun yüzde 40’ının bir mevduat hesabı yok. Mevduat faizi ile kredi faizi arasında çok ciddi bir uçurum var ki bankacılık dediğiniz iş bu farktan para kazanmak.
BDDK artık bankacılık lisansı vermiyor. Yani Türkiye’de bankacılık sektörüne girmek isterseniz tek bir opsiyonunuz var; var olan bir bankayı satın almak. Bu yüzden dün kamunun ‘şirket antreposu’ gibi çalışan TMSF’nin eline altın yumurtlayan bir tavuk kondu. Karlı bir banka.
Yarın Rusya’dan Çin’e, Arabistan’dan Pakistan’a İslami bankacılık işine girmek isteyen veya ‘Türkiye’de bir bankan olsun sırtın yere gelmez’ diyen her yatırımcı TMSF’nin kapısını çalacak. Kapıyı kimin açacağını siz biliyorsunuz.
Körler sağırlar birbirini ağırlar…
Böylesine bir ortama artık Batı’dan yatırım gelmesi çok zor. Yani elalem şoförsüz araba yaparken, kuyruklu yıldıza uydu kondururken, Higgs Boson’unu bulurken, biz Çin ve Rus ortaklığıyla AVM yapıyor olacağız.
Ülkenize sizden daha gelişmiş yabancılar gelecek ki size birşeyler öğretsin, siz de sizden sonraki nesillere öğretin ve şirketler ve ülke büyüsün. Siz sizden daha az gelişmiş yabancıyla iş yaptığınız zaman kimse hiçbir şey öğrenmiyor. Körler sağırları ağırlayıp el sıkışıp zenginleşiyor ama ülke yerinde sayıyor.
Miş’li geçmiş zamanda anı yaşamak…
Tüm bunlar gözümüzün önünde gerçekleşti. Ama biz medyamız ve Gülen & Co’ya önyargılarımız sağolsun sanki başka bir gezegendeki olayları okur gibi hissiziz. Oyumuzun peşinde seçimlerde sabah erken uyanıp bütün gün ayakta durup, ‘Ben elimden geleni yaptım abi’ diyoruz. Oy ve Ötesi sağolsun kimse oyumuzu çalamıyor artık ama şirketlerimiz çalınıyor ve sesimiz çıkmıyor.
Sonunda Bank Asya’yı kim öldürdü? Gülen’in kendisinden New York Times’a hepimiz suç ortağıyız. Miş’li geçmiş zamanda anı yaşıyor, ‘sıradaki’ kurbanın dar ağacına yürüyüşünü izliyoruz.