Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul’da inşaat yoluyla yaşanan ‘betonlaşma’da kendilerinin de sorumluluğu olduğunu belirterek, İstanbul’un rant ve ticaret belediyesi olmasını önleyecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.
Hürriyet’ten Ömer Erbil’e konuşan Avcı, 3’üncü Milli Kültür Şurası’nın sonuç bildirgesinde yer alan “Şehirlerimizin kültürel kimliğinin muhafazası ve tahribatın önlenmesi gerekir” ifadesi için “Çözümü en zor sorunlardan biri” dedi.
‘Yıkımlarda hepimizin sorumluluğu var’
Yeşilçam filmlerinde görülen İstanbul’un tanınamadığını söyleyen Avcı, “Şehirlerin etrafında oluşan yeni yerleşimler, bunların şehir merkezleri üzerinde oluşturdukları baskı sürecini yaşadık. Sosyal dokumuz o kadar sağlam ki bu travmatik şişmelere rağmen hâlâ birlikteliği muhafaza ediyor” diye konuştu.
İstanbul’daki ‘betonlaşma’ ve orantısız yapılaşmaya dikkat çeken bakan, “En son Karaköy Yolcu Salonu yıkıldı… Tek tek mimarilere hiç girmeyelim çünkü olağanüstü aykırı örnekler var. Bunda hepimizin sorumluluğu var” dedi.
‘Mimarlar kaygısızlıkla mezun oluyor’
Avcı, bu tür sorunların sadece koruma kurulları üzerinden çözülemeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Sadece onlara bırakılamayacak kadar büyük bir mesele ile karşı karşıyayız. Yani üniversitelerin şehircilik bölümleri, mimari bölümleri var. Nihayetinde bu binaları da mimarlar yapıyor. O mimarları da Kültür Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetiştirmiyor. O mimarlara liyakat ehliyetini bakanlıklar vermiyor. Üniversitelerde bölümler var. O insanlar bu eğitimlerle, bu estetik kaygı ya da kaygısızlıkla mezun oluyorlar.”
‘Kurullar yeterli olsaydı şehirler bu durumda olmazdı’
Bakan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Boğaz’a yeni bir yasa gerekiyor” sözlerini de değerlendirdi: “Şehirlerimizle ve İstanbul’la ilgili her şeyi tekrar tekrar düşünmekte fayda var. Bu düşünmeler ticaretin ve rantın belediyesi olmayacağı veya onların istismar edemeyeceği, dolanamayacağı yeni birtakım düzenlemelere ihtiyaç olduğu çok açık. Eski yönetmelikler, yasalar, kurullar yeterli olsaydı şehirlerimiz bu durumda olmazdı.”