MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Böbrek nakli olan Selma Dilek ile karaciğer nakilli Teoman Erdoğan 15-22 Nisan’da Avustralya’nın Perth şehrindeki Dünya Organ Nakilliler Şampiyonası’nda yarışmak ve “Bağışlanmış organ hayattır” diyebilmek için hazırlanıyor. Erdoğan, nakilden sonraki başarıları için, “Biz, yani bağışlanan karaciğerim ve ben birlikte başardık” diyor.
Türkiye’ye için yarışacak iki sporcu, örnek bir mücadeleyle organ bağışını artırmaya çalışıyor. Önceki bölümde bir böbreğini kanser nedeniyle kaybeden, diğeri de yetmezliğe girince nakil olan Selma Dilek’in hikayesini anlatmıştık. Bu bölümde turist rehberi Teoman Erdoğan’a (56) kulak verdik.
Erdoğan, 2013’de bir Türkiye turundan sonra şiddetli mide ağrısıyla yaşadığı Bodrum’da hastaneye gitti. Tetkiklerinde asıl sorunun midesi değil karaciğeri olduğunu öğrendi. İzmir’de siroz teşhisi konuldu ve tedaviye başlandı. Bir süre kontrol edilen sirozu 2017’de ağırlaştı. Yaklaşık sekiz ay sonra da karaciğer nakli için donör arayışı başladı. Ailesinde uygun vericisi yoktu. Yakın akrabalardan ikisi canlı donör olmayı kabul etmedi. Eşi, karaciğerinin anatomik yapısı uygun olmasa da bağışta ısrarcıydı. Ancak geriye kalan karaciğer parçası ona yetmeyecekti, doktorlar kabul etmedi. Yedi arkadaşı vermeye aday oldu ancak tahlil sonuçları izin vermedi. Geriye tek yol kalmıştı, ölen birinin bağışlanan organları. İstanbul’da bir hastaneye yattı. Nihayet 25 Ekimde gece 22.00’de İzmir’den gelen telefon ölen birinin (beyin ölümü) organlarının ailesi tarafından bağışlandığı haberini verdi. Aynı gece İzmir’e gitti ve karaciğer nakli oldu.
Nakilden sonraki ilk yıl enfeksiyon kapmamak için çok dikkatli yaşadı, sıkı kontrollerden geçti. Sonra hayatı normalleşti. Erdoğan çok genç yaştan itibaren farklı spor dallarıyla ilgiliydi. Üniversite yıllarında atletizme gönül vermiş, Fenerbahçe’de 400 metre engelli koşmuştu: “Ameliyat sonrası odamda internetteki arama motoruna ‘organ nakilliler spor yapabilir mi?’ sorusunu sordum. Organ nakilliler için dünya ve Avrupa şampiyonaları düzenlendiğiyle ilgili haberleri okudum. İlk fırsatta da kendimi bu oyunlara hazırlamaya başladım.”
‘En büyük eksiğimiz destek’
Erdoğan halen koşmanın yanı sıra, bisiklete biniyor ve masa tenisi oynuyor. Spora devam etmesinin çok sayıda nedeni var. Organ nakillilerin spor yapabileceğini gösteriyor. Türkiye’de çok düşük olan organ bağışına ilgiyi çekmeye çalışıyor ve ekliyor: “Spor geniş kitlelere ulaşabilmenin en uygun yöntemi.”
Fenerbahçe atletizm takımında koşarken dereceler yaptığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat benim için önemli olan derecelerim organ nakli sonrasında kazandıklarım. 2019 Dünya Organ Nakilliler Şampiyonası’nda uzun atlama dünya beşinciliği, gülle atmada altıncılığı kazandım. Türkiye Masterler Atletizm Yarışları’nda Türkiye üçüncülüğü, 2022 Avrupa Organ Nakilliler ve Diyaliz Sporcuları Şampiyonası’nda gülle atmada Avrupa ikinciliği ve uzun atlama Avrupa üçüncülüğüm (ki bunlar Türkiye tarihinde Avrupa şampiyonasında kazanılan ilk madalyalar) var. En büyük eksiğimiz destek. Sadece kendi yakın ilişkilerimizle küçük destekler bulabiliyoruz maalesef.”
Peki Dilek ve Erdoğan dışında Türkiye’de nakilli sporcular var mı? Erdoğan soruya karşılık şu yanıtı verdi: “Kendi imkanlarımla iletişimde olduğum yaklaşık 25 sporcu var. Futbol, masa tenisi, badminton, yüzme, basketbol ve atletizm yapıyorlar. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında gördüğüm kadarıyla, ülkeler içinde sadece bizim bir federasyonumuz yok. Bundan 10 yıl önce kimse ampute futbol takımını bilmiyorduk. Fakat şimdi tüm Türkiye kazanılan Dünya Şampiyonası sonrası gözyaşları ve sevince boğuldu. Aynı başarı bedensel engelli yüzücülerimiz, softbol, basketbol ve diğer spor branşlarında yaşandı. Demek ki yeterli ilgi, destek görür ve bir federasyon çatısı altında toplanabilirsek ülkemiz başarıya ulaşabilir. Sporcu sayımız artar. Bize ilgi göstermeyenler bu kez sponsor olmak için uğraşırlar.”
‘İran ‘gel bizimle yarış’ dedi’
Erdoğan İran Organ Nakilliler Federasyonu’nun birlikte yarışmalarını teklif ettiğini anlattı. Ancak Erdoğan bunu kabul etmemiş: “İran bu yarışlarda başarılı. Çünkü yarışlardan önce götüreceği bütün sporcuları altı ay kampa alıyor. Madalya alanlara ayrıca para ödülleri veriyor. Ama karaciğerim Türkiye’de bağışlandı. Ameliyatımı burada Türk doktorları yaptı. Milyon dolar verseler başka ülke adına yarışmam. Ben Türkiye’deki sorunu çözmek istiyorum. ”
Son Avrupa şampiyonasında Dilek’in vizesi yetişmeyince Türkiye’den tek sporcu olarak Erdoğan katılmış. Erdoğan tek derdinin spor yoluyla organ bağışı sayısını artırmak olduğunu söyledi: “Bütün çabamın, emeğimin, haftanın beş günü antrenman yapmamın tek sebebi ülkede organ bağışı sayısını artırmak. Çocuklar organ nakli olamadığı için ölmesin. Ölen bir insanın sekiz kişiye hayat verme şansı var.”
‘Ben ve karaciğerim birlikte başarıyoruz’
Erdoğan karaciğer bağışlayan aileye minnettar. Onlara karşı da sorumluluk hissediyor: “Ben konuşurken hep, nakledilen karaciğer sayesinde yaşadığım için ‘biz’ derim. Madalyaları birlikte aldık. Ben karaciğerime bir söz verdim, iki dünya, iki Avrupa şampiyonasına gideceğiz, 60 yaşına kadar gezdireceğim onu.”