TÜİK özellikle enflasyon verileri konusunda büyük bir güven kaybı yaşıyor. TÜİK’in enflasyon verilerine ne vatandaş ne de bilim dünyası güveniyor. TÜİK kendine duyulan güvensizliği ve bunun nedenlerini de mutlaka araştırmalıdır. TÜİK özerk bir kurum yerine siyasal iktidara bağlı, onun yönlendirmelerine açık bir kurum izlenimi veriyor.
TÜİK’e tavsiyem kamuoyunun kendilerine yönelik hissiyatını da ölçmeleri ve vatandaşın TÜİK verilerine ne kadar güvendiğini ortaya koymalarıdır. Tüketici Güven Endeksine TÜİK verilerine güven sorularını da eklemeliler!
TÜİK verilerine yönelik güvensizlikte TÜİK yönetimin tutumu son derece belirleyicidir. TÜİK yaşamsal önem taşıyan veriler konunda kamuoyundan gelen eleştirileri göz ardı ediyor ve dahası algılanan enflasyon meselesinde olduğu gibi bilgi saklamayı; TÜFE konusunda kamuoyundaki hassasiyete ve güvensizliğe rağmen şeffaflaşmayı artıracak yerde bilgi karartma yolunu tercih ediyor.
TÜİK Haziran 2022’den itibaren madde fiyat listesini karartmış durumda. Oysa on yıllardır yayımlanan madde fiyat listesi TÜİK verilerinin temel dayanağını oluşturmakta ve bir kontrol imkanı sağlamaktaydı. Bu verinin karartılmasının gerekçesi olarak “EuroStat yayımlamıyor biz niye yayımlayalım” deniyor! İyi de Avrupa’da böyle yüksek bir enflasyon mu var! Avrupa’da resmi istatistikler konusunda bu kadar büyük bir tartışma mı var! Veri saklarken Avrupa’yı örnek gösteren TÜİK, algılanan enflasyon konusunda ise Avrupa’nın tersini yapıyor, veriyi saklıyor.
Dahası TÜİK’in madde fiyat listesini saklama konusundaki kararı DİSK tarafından açılan dava sonucunda yargı tarafından iptal edilmiş ve yargı kararıyla bu verileri açıklamasına karar verilmiş durumda. TÜİK yönetimi sadece araştırma ve bilim etiğini değil yargı kararlarını da hiçe sayıyor.