1 Mayıs dünyanın önde gelen şehirlerinin en merkezi ve en önemli meydanlarında kutlanıyor. İşçiler, emekçiler şehirlerin en merkezi yerlerinde seslerini yükseltiyor. Görüldüğü gibi bizdeki saçma sapan takıntılara pek rastlanmıyor. Dünyanın önde gelen şehirlerinde en işlek ve kalabalık merkezler 1 Mayıs için uygun ama İstanbul’da Taksim uygun değil. Oralarda trafik ve “kamu güvenliği” sorun değil ama Taksim’de sorun!
Memleketin çalışma hayatında 1 Mayıs gündemi varken, Taksim’de 1 Mayıs yasağı gündemdeyken konunun asıl muhataplarından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı nerede ve ne yapıyor? Çalışma hayatı ile ilgili sorunlar Çalışma Bakanının gündeminin ilk sıralarında olmalıdır. Oysa Çalışma Bakanı 1 Mayıs’ın kutlanması konusunda taraflarla görüşüp çözüm aramak yerine hariçten gazel okumayı tercih ediyor.
Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan geçtiğimiz günlerde Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen DİSK ile polemik yaparcasına “İşçimizin alın teri, Taksim Meydanı’na sığmayacak kadar büyük” deyivermiş. İlginç bir tutum! Taksim’de 1 Mayıs kutlamak isteyenlerle görüşmek onları anlamak ve çözüm aramak yerine demagoji ve polemiği yeğleyen, 1 Mayıs’ın ve Taksim’in anlamından ve öneminden bihaber bir Çalışma Bakanı!
Bakan polemikte ve demagojide sınır tanımıyor ve şöyle diyebiliyor ‘‘1977 yılında Taksim’de kaybettiğimiz 34 işçimizi, emekçimizi rahmetle yad ediyorum. Ancak Taksim’de hayatlarını kaybeden emekçilerimizin isimlerini bile hatırlamayanların, onların aziz hatıralarını kullanarak, bu alanda kitlesel kutlama inadı, 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu zedelemektedir.’’ Acaba kendisi 1 Mayıs 1977’de öldürülenlerin birinin bile adını biliyor mu? Hiç sanmam. Dahası 1 Mayıs 1977’de öldürülenlerin sayısını bile yanlış biliyor. 1 Mayıs 1977’de 34 değil 41 yurttaş katledildi.