ECE PİROĞLU
@EcePIROGLU
ecepiroglu@diken.com.tr
Seyir Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali bugün başlıyor. Dünyanın dört bir yanındaki festivallerden ödüllerle dönen 57 yapımın izleyiciyle buluşacağı festivali, direktörü Azize Tan’la konuştuk.
Tan, festivalde öne çıkan yapımları, bu yıl ilk kez düzenlenecek atölyeleri ve genç sinemacılara verilen desteği anlattı
Ayvalık Uluslararası Film Festivali geçen yıl ilk kez izleyiciyle buluşmuştu, bu yıl da aynı heyecanla devam ediyor. Geçen yıldan bu yıla taşıdığınız duygusal deneyimler ve festivalin geleceği hakkındaki düşünceleriniz neler?
Geçen yıl Seyir Derneği 19 Ocak’ta kuruldu ve çok kısa süre sonra Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin ilkini gerçekleştirdik. Her şey çok hızlı gelişti. Çok güzel bir festival geçirdik geçen yıl ama bu yıl her şeyi daha sindirerek yapma imkânımız oldu. Kadromuz oturdu, Seyir Çocuk Günü gibi neredeyse kendi içinde bir mini festivali kotarma imkânımız oldu. Bu yıl daha çok kurumsal destekçimiz var. Yeni bir ofisimiz var Küçük Han’da. Artık Ayvalık’ta daha kalıcı hale geldik. Gelecek yıllar için daha büyük hayaller kurmaya başladık. Daha fazla yabancı konuğun geldiği, yıl boyu etkinlikler düzenleyeceğimiz kendi mekânımıza sahip olduğumuz bir yapı düşünüyoruz. Ayvalıklıların festivali sahiplenmesi, yerel yönetimlerin desteği, yeni sponsorlarımız bize gelecek için umut ve cesaret veriyor.
‘Çok içimize sinen bir program hazırladık’
Festivalin bu yılki programı sinemaseverlere neler vadediyor?
Bu yıl çok içimize sinen bir program hazırladık. Uluslararası seçkimizde Aki Kaurismaki’nin FIPRESCI’nin yılın filmi seçtiği Sararmış Yapraklar’ı var. Todd Haynes, Michel Gondry, Jafar Panahi ve Nanni Moretti bu yıl film yapmanın süreçleri ve zorlukları üzerine filmler yaptı. Biz de bu filmleri “Sinemacılar Sinema Yapmaya Çalışıyor” bölümünde bir araya getirdik.
Benoît Jacquot’nun yönettiği Ezbere filminde Isabelle Huppert ve Fabrice Luchini başrollerde. Bu film, bu yıl yapacağımız ‘Sinemanın Malzemesi’ başlıklı konuşma dizisinde Tilbe Saran’ın Fatih Özgüven’le yapacağı ‘Oyuncu ve Malzemesi’ başlıklı konuşmaya da ilham oldu. Bu konuşma dizisinde ayrıca Kar ve Ayı’nın kurgucusu Çiçek Kahraman yine Fatih Özgüven’le ‘Kurgucu ve Malzemesi’ adlı bir konuşma yapacak. Bu dizideki son konuşma da ‘Görüntü Yönetmeni ve Malzemesi’ olacak. Bu konuşmada Karanlık Gece’nin görüntü yönetmeni Yunus Roy İmer ve Reha Erdem filmleriyle tanıdığımız ve Kar ve Ayı’nın da görüntü yönetmeni Florent Herry konuşacaklar.
Festival kapsamında filmlere paralel düzenlediğimiz söyleşiler programın önemli bir parçasını oluşturuyor. Tràn Anh Hùng’un yedi yıl aradan sonra çektiği ve Cannes’da En İyi Yönetmen ödülünü kazandığı Şeflerin Aşkı’nın ardından İstanbul’un ilk vejetaryen lokantası Zencefil’in kurucusu sosyolog Ferda Erdinç yemek, tutku, lezzet ve haz üzerine bir sohbet gerçekleştirecek. Geçen yıl kaybettiğimiz Jean-Luc Godard anısına da Nefret’i gösteriyoruz Institut Français ve Sinematek işbirliğiyle. Nefret’in gösteriminin ardından yazınbilimci, sanat kuramcısı ve öğretim üyesi Zeynep Sayın Nefret’in Düşündürdükleri: Nonkonformizm başlıklı bir konuşma yapacak.
‘Türkiye’den Filmler’ bölümümüzde oldukça zengin bir seçkimiz var. Fikret Reyhan’dan Cam Perde, uzun bir aradan sonra ikici uzun metraj filmini çeken Belmin Söylemez’den Ayna Ayna, farklı senaryosuyla da dikkat çeken Umut Subaşı’nın ilk uzun metrajlı filmi Sanki Her Şey Biraz Felaket, Özcan Alper’den Karanlık Gece, Ayşe Polat’ın çok ödüllü filmi Kör Noktada, Derviş Zaim’den Tavuri göstereceğimiz filmlerden. Kerem Ayan’ın Oregon’u 15 Eylül’de Köylü Pazarı Meydanı’nda oyuncu ve yönetmenin katılımıyla gösterilecek.
Deniz Yüksel Abalıoğlu’nun yönettiği Maffy’s Jazz belgeselinin gösteriminden sonra Sibel Köse ve Kürşad Deniz bir konser verecek. Fırat Özeler’in yönettiği Kavur belgeseli vesilesiyle Ömer Kavur’un Ayvalık’ta çektiği Kırık Bir Aşk Hikâyesi’ni de Eski Köylü Pazarı’nda gösteriyoruz.
“Kadınlar Nasıl Başarıyor?” bölümünde gösterilen Kim Mihri, Hatice ve Düet aslında birbirinden farklı filmler olsa da kadınların inançla, inatla ve tutkuyla nasıl ayakta kaldıklarını anlatıyor.
Festivalde ülke ve dünya sinemasından öne çıkan yapımlar dikkat çekiyor. Filmleri nasıl seçiyorsunuz, öncelikleriniz neler?
Dünyanın belli başlı festivallerini takip ediyoruz: Cannes, Berlin, Venedik, Toronto gibi festivallerde prömiyerini yapan filmler var programda. Tabii ki Ken Loach, Hirokazu Koreeda gibi yönetmenlerin son filmlerini programa alıyoruz. Bazen festival programında yapmak istediğimiz özel bir tema oluyor ona göre seçiyoruz filmleri. Yeni yönetmenleri keşfetmeye çalışıyoruz. Zaten Türkiye’den yapımları çok yakından takip ediyoruz.
Gençler ve çocuklarla ilgili projeler
Festival kapsayıcılığıyla da ön plana çıkıyor. Ücretsiz etkinlikler, çocuklarla ilgili program gibi… Festivalin bu yaklaşımı hakkında daha fazla bilgi verir misiniz?
Seyir Derneği olarak gençler ve çocuklarla ilgili projeler ve kapsayıcılık bizim için çok önemli. Genç Sinema programı kapsamında Türkiye genelinden gelen 30 öğrenci hem festivalde bizimle gönüllü olarak çalışıyor ekibimizin bir parçası olarak, hem de onlar için sinema profesyonelleriyle düzenlediğimiz atölyelere katılıyorlar. Yukarıda bahsettiğim Seyir Çocuk Günü 17 Eylül Pazar günü ilk kez gerçekleşecek. Çocuklar için gün boyu baskı, boyama, arkeoloji, animasyon atölyeleri; masal dinletileri, konser ve film gösterimlerinin tümü ücretsiz gerçekleşecek.
Ayrıca ebeveynler için de özel etkinlikler olacak. Festivalin ardından, Seyir Çocuk Günü kapsamında gösterilecek Koca Adam adlı Hollanda filmi 24 Eylül’de UrlaDam’da Koruncuk Vakfı çocukları için, Ekim ayı içinde de Diyarbakır Mordem Sanat iş birliğiyle Diyarbakır, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta depremzede çocuklar için gösterilecek.
Köylü Pazarı Meydanı’nda yapacağımız ücretsiz gösterimlerle de hem yazlık sinema geleneğini canlandırmak hem de festivale normalde katılmayacak bir kitleyi de çekmek istiyoruz.
‘Yeni Bir … Ödülü’
Ayvalık Film Festivali diğer festivallerin aksine bir yarışma değil, ancak genç sinemacıların yetişmesi için verilen ‘Yeni Bir … Ödülü’ var. Bu ödülden de bahseder misiniz biraz?
Evet, biz yarışması olan bir festival değiliz. Festival programımızdan da belli olacağı ve az önce bahsettiğim gibi çocuklara ve gençlere çok önem veriyoruz. Bu nedenle geçen yıl Mey|Diageo desteğiyle ‘Yeni Bir … Ödülü’ vermeye başladık. Bu ödül sinema kariyerinin başındaki bir isme veriliyor. Geçen sene bu ödülü yönetmen dalında vermiştik. O yıl içinde kamera önünde ya da arkasında, sinemanın herhangi bir alanında gösterdiği başarıyla dikkatleri çeken, kariyerinin başındaki bir isme verilen bir ödül.
Son bir yıl içerisinde festivallerde gösterilmiş, vizyona girmiş tüm filmlerin doğal aday olduğu bir sistemimiz var. Seçici kurulumuz bu filmleri izleyip karar veriyorlar. Bu yıl seçici kurulumuz Tayfun Pirselimoğlu, Eytan İpeker, Dilde Mahalli, Nil Kural ve Selen Uçer’den oluşuyor. Açılış töreninde bu yılın ödülünü açıklayacağız ve plaketini takdim edeceğiz. Aynı zamanda ödülü kazanan kişiye Mey|Diageo desteğiyle 50 bin TL değerinde para ödülü de verilecek.
Festivalden kişisel önerileriniz neler, mutlaka izlenmesi gereken ilk beş filmi sıralar mısınız?
Vurgun Yemek, yönetmeni Martijn de Jong da festivalde olacak. Kabahatliler, Nasıl Seks Yapacağız?, İnşallah Erkek Olur, Sömürgeciler. Bunlar gözden kaçmaması için benim önereceğim filmler olsun.