“Müstakillik” üzerinden de seçim çalışmaları yapıldı. “Üçüncü yol” üzerinden bir siyasi hat kuruldu. Akşener’e yapılan eleştiriler de “muhalefete muhalefet ediyorsun” tespitinde yoğunlaştı ve “İktidara yakın bir dille CHP’ye yüklenmek yanlış” fikriyse o gürültü arasında duyulmadı. Bugün ortaya çıkan adayların “hür ve müstakile” destek veren isimler olması da ayrı bir tartışma konusu. Bu noktada genel başkan adaylarından Tolga Akalın’ın dün adaylığını ilan ettiği genel merkezdeki toplantıda kurduğu şu cümlenin altını çizmekte fayda var:
“Değerli dava arkadaşlarım biz bir partimizi (MHP’yi kastediyor A.E.) Erdoğan’a birlikte kaybettik. Ben aday olacağımı açıkladığım gün ikinci defa Erdoğan’a bir parti kaybetmemek üzere yola çıktım.” Akalın’ın, “Çok uzun süre direnmemize rağmen o elin tekrar teşebbüse geçtiğini gördüm” demesi de manidar. Önümüzdeki günlerde bu konunun tekrar gündeme geleceği görülüyor.
İYİ Parti kulislerinde üç isim daha dillendiriliyor. Bir formüle göre; “Geçiş sürecinin genel başkanı seçilsin ve partiyi toparlasın. Bir ya da iki yıl sonra da olağan kongreyle koltuğunu bıraksın” deniyor. Bu da parti teşkilatlarında yavaş yavaş konuşulmaya başlandı. Bu noktada Cihan Paçacı’nın ismi dile getiriliyor: “Cihan abi formülü partiden kopuşları engeller ve CHP’deki Altan Öymen ya da Hikmet Çetin gibi bir isim olur.” Bir tarafta da eski genel sekreter ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz’ın ismi de kulislerde konuşulanlar arasında. Poyraz’ın genel sekreterlik döneminde partiyi kamuoyunda anlatma misyonunun da altı çiziliyor. “Cihan abi formülü” ya da Uğur Poyraz ismini gündeme getirenlerin ortak fikri de şu: “Diğer isimlerin kazanacağı bir kongreden sonra kopuşların yaşanma ihtimali çok yüksek.”