Sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın, siyaset sahnesinde bir başka hesaplaşma yaşanacak. Liderler ve kadroları kısa vadede ya öne çıkacak ya da tarihin karanlığına gömülecek.
ERDOĞAN: Cumhurbaşkanı aslında şimdiden “kaybetmeye” başladı. Bir yanda Avrupa / ABD / Rusya aksında başına gelenler!!! Müttefik bildiğimiz ülkelerin bize karşı ittifak halinde olması (acı) gerçeği!! Diğer yanda, onca güç vehmettiğimiz bir ismin, HAYIR kaygısına tanık olmak.. Bu nedenle Almanya krizine bile muhtaç olduğunu anlamak.. Herhalde farkındadır; partisinin içinde bile EVET beklediği / umduğu kadar güçlü yanıt bulmadı. 16 Nisan sonrasında, sonuç ne olursa olsun kendisini rahat hissetmeyeceği ortada. İç ve dış dinamiklerin böyle kesiştiği bir süreçte işi çok zorlaşacak. Artık barışı da savaşı da “siyasi koz” olarak kullanamıyor. Gerilim politikası üretmeye çalışıyor. Olmuyor. Gündem yaratamıyor. Filmin sonundaki THE END yazısını 17 Nisan’da göremeyeceğiz elbette. Ama bileceğiz ki, final yaklaşmakta!!
YILDIRIM: Yazık, aslında ondan söz etmeye bile gerek yok. Ama geçerken eksik bırakmayalım! EVET çıkarsa başbakanlığı sona erecek ve olsa olsa 5-10 cumhurbaşkanı yardımcılığından biriyle yetinecek. HAYIR çıkarsa, fatura ona kesilecek.