Bunca senedir en büyük hatamız; söylemi ve mücadeleyi iktidarın saldırdığı yerin hemen önüne kurmuş olmak diye düşünüyorum.
Biz mevcut hakları korumak adına, henüz hiç sahip olamadıklarımızı talep etmeyi atladık.
İşçi ve emekçi için hedef her ay en az bir iki kilo et alabilmesi olabilir mi? Hayat beslenmekten mi ibaret?
Kiramızı ödeyebilmek diye bir hedef olur mu? Reklam
Kadına şiddet cezasız kalmayacak diye bir hedef olur mu? Ne şiddeti? Ortada şiddet kalmayacağı gibi toplumsal cinsiyet eşitliğini getirmeyecek miyiz?
Biz saldırının hemen önüne kurduk barikatı. Hep defansta kaldık. Ofansif talepleri nasılsa dinlemezler diye hasıraltı ettik. Kazanım kaybın az gerisinde bile olsa razı olacak hale geldik.
Bu işin heyecanı meyecanı yok. El artıracaktık oysa her saldırıda.
Gezi davası, Canan Kaftancıoğlu kararı, geçmişten bildiğimiz seçime giden yolda yaratılan o seri travmalar dönemi başladı, daha sırasıyla nelerin geleceğini de biliyoruz.