Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Ülkede en az on milyon insan vardır ekranda gördüğü eseri, oyunculuk, dramaturgi, görüntü, devamlılık gibi konularda RTÜK başkanından daha iyi okuyabilecek olan.
RTÜK başkanı ne işe bakar zaten? Mesela çocukların uyku saati öncesi bir eser, şiddet içerir uyarısı olmadan yayımlanırsa devreye girer, mesela seyirciye bilgi verilmeden ticari bir sözleşme sonucu ürün yerleştirme yapılmışsa devreye girer. Ama toplumun neyi seyretmesi gerektiğine karar vermek de neyin nesidir?
Bu nasıl bir formasyondur, nasıl bir sosyoloji bilgisi, sinema-TV eğitimi, psikoloji yetkinliği, bu neyin kudreti?
Son bir haftada müzik, dizi, film yasaklarının ve verilen cezaların; halkın bir kesimi olarak beni kin ve nefrete tahrik ettiği aşikar bu yazım vesilesiyle, izleme, dinleme, öğrenme, deneyim edinme haklarımı elimden alan, diğer medeniyetler karşısında kendimi cahil bırakılmış, aptal yerine konulmuş, ruh fukarası hissetmeme sebep olan herkesi kendi nezdimde suçlu gördüğümü beyan eder, yetki ve kıdemleri ne olursa olsun kendilerinden şikayetçi olduğumu iletirim.
Toplumu kutuplaştırdığınız için artık Bizimkiler gibi diziler yok, barınma krizi sebebiyle mahalle kültürü ortadan kalktığı için Şaşıfelek Çıkmazı yok, otoriter baba figürünü şişirdiğiniz için Süper Baba yok, kadını kapılar ardına kilitlemek istediğiniz için Perihan Abla, Şehnaz Tango yok, aşktan hazzetmediğiniz için Yeditepe İstanbul yok, Alevileri kabul edemediğiniz için Ali Haydar Usta yok, emekliliğimiz yoksa İkinci Bahar da yok.
Neşemizi çaldığınız için Kaygısızlar yok, eğitimi getirdiğiniz vaziyet yüzünden 7 Numara yok, ev tutabilen öğrenci yok.
Birbirimize laf sokmak dışında diyalog bırakmadınız ki hangi naifliğin izleyicisi olalım? Kızılcık Şerbeti zaten sizin eserinizdi efendiler.
Toplumun güzel değerleri bir eski devirde kaldı. Edebiyatımızın kudretine, sinemamızın hakikatine, senaristlerin kalemine, müzisyenlerin sanatına, bu halkın muhakeme gücüne, ruhlarının zenginliğine inancımı yine de tekrarlamak isterim. Bu muameleyi hak etmeyecek kadar saygıdeğeriz.