Bu sezon ekranda izlediğimiz hikayelerde intikam temasının öne çıktığını fark etmemek imkansız. Kimisi babasından intikam almaya çalışıyor, kimisi annesinden. Ya da kimisi babasının intikamını almaya çalışıyor, kimisi annesinin. Araya giren üvey anneler, üvey babalar, devletin düşmanları, eski eşlerin yeni hayatları derken ekranda intikam alınacakların listesi uzun ve bu duygunun dizilerde karşılık bulduğu, hikayelerin çatışma unsurlarında çalıştığı, izleyicide de takip duygusu uyandırdığı kesin gözüküyor. Türk Dil Kurumu’na göre intikam; “öç, kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve işi” olarak tanımlanmış.
İntikam örselenmiş bir kişiliğin gerçek veya hayali düşmanına karşı hissettiği irrasyonel tepki verme arzusu olarak da tanımlanabilir. İntikamın bir zaman boyutu var; bütün intikam duygularına bir gecikmişlik eşlik ediyor. Doğru zamanı bekleyenler, güçlenmeye çalışanlar kendilerini intikama hazırlıyorlar. ‘Leyla’ dizisindeki Ela karakterinin yaptığı gibi. Ela, çocukluğunun, babasının öcünü Nur’dan almak için plan yapmış, zamanı gelince de planını uygulamaya başlıyor. Evet, intikam çok yaygın bir duygu; içinde şu veya bu şiddette öç alma, zamanını bekleme, haddini bildirme hissi taşıyan çoktur. Bu anlamda intikam yaygın ve doğal olarak tanımlanabilir. Ancak bu duyguyu hayatının amacı haline getirmek patolojidir.
Ülkede herkes patlamaya hazır bomba gibi, ekrana baktığımızda da dizilerde aynı duygu devam ediyor. Herkesin bir kuyruk acısı, travması örselenmiş bir yönü var. Nasıl cinsellik ve şiddet senaryoların vazgeçilmez temaları ise, intikam da zaman zaman bu seviyede reyting getirecek bireysel haz tetikleyici olabiliyor. Biz izleyiciler bu sezon intikam dolu hikayeler seyretmeye çoktan başladık. Çalınan çocukluklar, aşklar, aileler ve onların intikamını almaya çalışan, bu duygunun normalleştiği kahramanlar var. İntikam genellikle güçsüzün güçlüye karşı gelme duygusudur ve izleyicinin mazlumun zaferinden tatmin olmasını sağlar. Bu açıdan dizilerde adalet yerini bulabiliyor, oysa gerçek hayat bazen hepimizin psikolojisini zorluyor.