Şehirlerimiz, yeni bir medeniyet inşa edecek muhayyileden, yeni bir medeniyeti kuracak nesiller yetiştirmekten gittikçe uzaklaşıyor.
Olur olmadık yerlerden ucube binalar yükseliyor. Rant odaklı planlarla, plan tadilatlarıyla, imar düzenlemeleriyle şehirlerimiz vahşice katlediliyor. Gecekondular yıkılıyor, yerine çok katlı gecekondular dikiliyor. Yollar eziyete, kaldırımlar işkenceye dönüşüyor. Karmaşa, keşmekeş, gürültü, çukur, trafik, korna, toz ve duman arasında şehir gittikçe sıkan, boğan bir cendere oluyor.
Rant bir türlü doymuyor. Toprağı yutma iştihası bir türlü son bulmuyor.
Osmanlı, Selçuklu eserlerinin hemen yanında çirkin binalar, rant alanları yapılmış. Tarihi eserler, rantın önündeki en büyük engele dönüşmüş. Çoğu şehrimizde türbelerin, kalelerin, hatta camilerin taşları gecekonduların inşasında kullanılmış.