Adı Suphi Nejat Ağırnaslı’dır. Adında bir tarih yatar. Adında birçok kuşağın kişisel tarihinden bir sayfa açılır.
Mustafa Suphilerin, Ethem Nejatların dikenli, zorlu, ölümcül kavşaklardan geçilerek yürünebilen yolunu seçmiş; dedesinin soyunu dedesinin yolunda sürdürmüş, babasının hem oğlu, hem yoldaşı olabilmiş 30 yaşındaki bir delikanlıdan söz ediyoruz.
1936’da İspanya’da Franko’nun faşist Falanjist birliklerine karşı Avrupa’nın her ülkesinden İber yarımadasındaki yoldaşlarının, emekçi halkın yanına koşup ‘Enternasyonal Tugay’da saf tutan kahramanlar gibi, 2014’de IŞİD’in vahşi ve ölümcül karanlığına karşı doğup büyüdükleri, atalarının mezarlarının ve çocuklarının geleceklerinin bulunduğu Kobani’yi savunan Rojava Kürtlerinin yanına koşup PYG saflarında çarpışan bir kahramandan, Suphi Nejat Ağırnaslı’dan söz ediyoruz…
…Yıllar ve yıllar önce bu gazetede Filistin Kurtuluş Hareketinin savaşıcılarından Leyla Halit için İlhan Selçuk, bir gazete yazısını aşan unutulmaz bir dize yazmış, “Özgürlük esmer yüzünde bir gamzedir onun” demişti.
İlhan Abimden ödünç alıyorum: “Özgürlük yağız yüzünde bir gülücüktür onun…”