• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Aslında çok kalabalığız Hrant abi…

20/01/2015 21:30

 

erayozerERAY ÖZER

erayozer@gmail.com

Tam sekiz yıl bir gün önce ‘dönemin’ Radikal Gazetesi’nde, spor servisinde bilgisayar ekranı başında haberlerle cebelleşirken arkamdaki televizyondan verdiler haberini. Donup kaldığımı hatırlıyorum. Uzun süre kıpırdayamadığımı.


Spor Servisi’nin şefi Uğur abiyle (Vardan) göz göze gelip hiçbir şey konuşulmadığını. Uzunca süren o sessizliği…

Ve haber tüm binadan sesi sonuna kadar açılan televizyonlardan bangır bangır yankılanırken yan odada devam eden bir meslek büyüğümün neşeli konuşmasına bilenerek nasıl da yumruklarımı sıktığımı…

Gazeteden çıkıp, seni sevenlerin yanında yer almak üzere Taksim Meydanı’na doğru yürürken eski bir tanıdığa rastlamıştım. Aksi gibi.

Neden bu kadar kötü göründüğümü sormuş, seni söylediğimde şen şakrak ses tonuna makul bir ayar vermeye çalışarak, ‘Ha, evet. Duydum. Çok fena yeaaa’ demişti. Belki o an için fazlaca iyimser sayılabilecek bir tavırla sesimi çıkarmamış, yumruklarımı gün içerisinde ikinci kez sıkmakla yetinmiştim.

Başkalarının yerine de utanamaz mı insan?

Sonra meydan… Sonra seni son kez gördüğümüz yere yürüyüşümüz… Sonra gece yastığa başımızı koyduğumuzda içimizi kaplayan büyük utanç duygusu.

Geçenlerde soykırım tartışılırken ‘Biz yapmadık ki, neden utanalım’ dedi birisi. Başkalarının yerine de utanamaz mı insan? Hele o başkaları o kadar da ‘başka’ değilse.

Öfkeyle karışık cesaret

Seni her yıl aynı yerde buluşma sözüyle sonsuzluğa uğurladığımız sırada hayatımın büyük bir değişim içerisine gireceğinin henüz farkında değildim. Hissetmiyor değildim, kabul, fakat sanki senin ölümün benim hayatımda bir dönüm noktası olmuş gibiydi.

O döneme dek spor gazeteciliğiyle geçen kısa sayılabilecek hayatım boyunca kafamda yer eden, zaman zaman sadece kendi etrafımdaki insanlar için kaleme alınan memlekete dair düşünceler, senin gidişinle birlikte ortalığa saçıldı sanki. Öfkeyle karışık bir cesaret geldi.

Cesaret! Evet. Doğru bu.

‘Tesadüf’ kelimesiyle açıklayan çıkacaktır elbet ama geriye dönüp bakınca benim hayatım 19 Ocak 2007’den sonra hiçbir zaman aynı olmadı.

Başta yaptığım işin içeriği olmak üzere hemen her şey değişti.

Senin söylediklerini söyleyebilme gücünün benim gibiler üzerinde yarattığı bir etki belki de bu. Sahiden bilemiyorum.

Payın büyük

Ama bizim nesilde, korkmamaya, korktuğunda korktuğunu söylemekten çekinmemeye, söylemene rağmen düşüncelerinin arkasında yoluna devam etmeye dair bir çaba geç de olsa hasıl olduysa sanırım senin payın büyük.

Ve sanırım, biz, milyonlar halinde, bir arada yürüyebilmenin pratiğini en son seni uğurlarken yapmış dostların. Gezi Parkı’nda buluştuk ya hani. Bundan bir buçuk yıl önce, bu ülkenin görebileceği en naif ve ama en büyük direnişin bir parçasıydık ya…

Biraz da senin sayende Hrant abi. Senin fikirlerinin arkasında durabilmemiz adına örnek olman sayende. Senin yokluğunun bile bize bir arada milyonlar olabileceğimizi öğretmesi sayesinde.

Sen yine de kusurumuza bakma

Dün vurulduğun yerde sayıca biraz azdık. Aslında bu kadar laf etmemin sebebi de bu.

Akıp giden hayat, işler güçler… İnsanları da anlamak lazım.

Üzülmedim dersem yalan olur. Sen yine de kusurumuza bakma.

Lakin bil ki aslında çok kalabalığız. Birkaç ağaç için bile memleketin tüm yollarını kaplayacak kadar kalabalığız. Kalabalıklardan korkmayacak kadar kalabalığız. Güvercin tedirginliğimize rağmen kalabalığız ve buradayız.

Sağolasın.

Ve dediğim gibi kusurumuza bakmayasın.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Eray Özer

SON HABERLER

Messi en sevdiği golünü açıkladı: Refik Anadol sanat eserine dönüştürecek

Dünyaca ünlü futbolcu Lionel Messi, kariyerinde en sevdiği golün 2009’da Manchester United’a attığı kafa golü olduğunu söyledi.

İBB soruşturması: Yedi kişi için daha tutuklama talebi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalarda ihalelerde yolsuzluk yaptığı öne sürülerek gözaltına alınan yedi kişi hakkında tutuklama talep edildi.

MGK bildirisinde PKK'nın kararına vurgu: Tasfiye süreci hassasiyetle takip edilecek

Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) bildirisinde PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının ardından sürecin izleneceği belirtildi: “Tasfiye sürecinin her aşamasının hassasiyetle takip edilmesine, terörün ülkemizin gündeminden kalıcı olarak çıkarılmasına yönelik kararlılık vurgulanmıştır.”

İBB soruşturmasında üçüncü dalga: 13 kişi tutuklandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturmasının üçüncü dalga operasyonunda gözaltındaki isimlerden 13’ü tutuklandı, yedisi adli kontrolle serbest bırakıldı.

Genç erkekler için kalp hasarı riski: ABD Covid-19 aşı uyarılarını genişletiyor

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), Covid-19 aşısı üreticilerinden kalp iltihabı riski uyarısını 16-25 yaşı kapsayacak şekilde genişletmesini istedi.

O çocukların kanı ellerinizden hiç çıkmayacak!
Bir balkona kaç tabut sığar?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 760 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

İhsan Çaralan: İster istemez akla 'ahtapot suç örgütü' tanımı geliyor

Emre Kongar: Erdoğan/AKP iktidarı, zayıfladığı dönemlerde, ömrünü uzatmak için, önce Kürt milliyetçiliğini kullanmıştır

Mine Söğüt: Rahat rahat konuşalım, Linet bu ülkede bizimle kalsın mı yoksa gitsin mi?

Mustafa Balbay: Kurtulmuş, 'Alevileri inciten bir şey demedim' yerine, özür dileyip ne düşündüğünü daha net ifade edebilirdi

Feray Aytekin Aydoğan: Mücadele ederek kazandığımız tüm haklar hedef tahtası hâline getiriliyor.

Alaattin Aktaş: Resmi tatillere niye ek yapılıyor?

Zeynep Altıok Akatlı: Türkiye'de barışın tartışıldığı bu günlerde, nefretin sanat üzerindeki gölgesi hepimize ağır geliyor

Nevşin Mengü: İnternet sitelerinin basın yasasına göre künyesi olmak zorunda

Gökçer Tahincioğlu: Kaç süslü lafla, 12 yaşında bir çocuğun öldürülmesinin üzeri kapanır?

Hediye Levent: ABD Dışişleri Bakanı Rubio'nun Suriye'de her an bir iç savaş patlayabileceğine dair açıklaması gündemde

Abdulkadir Selvi: Macaristan'da Orban, Türkiye'de Erdoğan kazandı; küresel proje çöktü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×