Şimdilerde ne zaman Sevgili CelalÜlgen’i televizyonda görsem, o günleri hatırlıyorum. Celal Bey, bir avukat olarak yüreğini koymuş, en pis kumpas davalarında devlere karşı mücadele vermeyi seçmişti.
Bakmayın şimdi her gün televizyonlarda oluşuna; o günlerde kimse çıkarmazdı Celal Ülgen ya da diğer avukatları.
Yasaktı bu davaları sorgulayan isimlere ekranda yer vermek. (Sedat ve ben de Celal Ülgen’le görüşmek istediğimizde ücra bir lokantada, gizlice buluşurduk.)
Songül Yarbay’ın ölüm haberi, beni o günlere götürdü.
Balyoz mağduru olarak, muhtemelen benzer tecrübeleri olmuştu. Biraz parlayınca kumpas yemiş, isimsiz ihbar mektubuyla görevden uzaklaştırılmış, derdini anlatacak kimse bulamamıştı.
Çok değil, bunlar birkaç yıl önce yaşandı. Bu ülke evlatlarını çok üzdü, çok hırpaladı… Haksız davalarda yıllarca insanları süründürdü. Dün de öyleydi, bugün de….