Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, maaşını kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) mağdur olanlara bağışladığını söyledi.
Eski TBMM başkanı ve AKP kurucusu Arınç, Habertürk TV’de Veysi Ateş’in programında son zamanlarda kendisi hakkında yapılan tartışmalara bir kez daha değindi.
Arınç, YİK üyeliğinden aldığı maaşla ilgili olarak sosyal medyada yapılan yorumlara şu sözlerle yanıt verdi: “Maaşımın ne olduğunu bilmiyorum. Ben ya Bosna ya da Kosova’daydım. Telefon ettiler, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız Japonya’ya gitmeden önce istişare kurulu ile görüşmek istiyor’ dediler. ‘Ben Bosna’dayım’ dedim. Sayın Cemil Çiçek’le konuştum. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Ne tavsiye ediyorsunuz, haftada bir mi, ayda bir mi’ diye sormuş. Ne maaş artışı, ne maaş Allah lillah için konuşulmadı dedi. 13 bin diyen de, 18 bin diyen de sosyal medya. Şunu karıştırdılar. Bazı bankaların yönetim kurulu üyeliklerine de bazı siyasi arkadaşlarımız atandı, haklarıdır, bir şey demiyorum.”
Arınç, halihazırdaki maaşı konusunda şunları söyledi: “Ben başbakan yardımcısı iken bir emekli bir de milletvekili maaşım vardı. Ben ikinci maaşımın hemen hemen yarısını burs olarak dağıtıyordum, hanım da öyle yapıyordu. Bir kısmıyla da zekatımıza mahsup buradan dağıtıyorduk. Şimdi ben tek maaşa kaldım. Tek maaş yetmeyince arabuluculuk yapmaya başladım. Ofisimin masraflarını karşılıyor. Buradan gelecek olan para ne kadarsa yarısını burs, yarısını da KHK’larla mağdur olan binlerce kişi var. Daire başkanı adam, dava açılmamış, takipsizlik kararı alınmış, ama görevine iade edilmemiş. Bir kısmının eşi evlere temizliğe gidiyor, yumurta satıyor. KHK’larla işlerinden atılmış, beraat kararı almış, kovuşturmaya yer olmadığı kararı alınmış insanlar var. Benim çevremde, ailemden insanlar var. Yoksa ceza alanlarla ilgili bir şey demiyorum.”
Arınç, ‘FETÖ’ suçlamalarının toplumda çok istismar edildiğini ve abartılan bazı suçlamalar yüzünden inandırıcılığını yitirmeye başladığına şu sözlerle işaret etti: “Çok istismar edilmeye başlandı FETÖ suçlaması. Adam karısından boşanamıyor, ‘karım fetöcüydü’ diyor. Kiracısı çıkartamıyor, ‘Kiracım FETÖ’cüydü’ diyor.”
‘Savcı, aklını başına alsın’
Arınç, yeni parti kuracağı söylenen AKP kurucularından Ali Babacan hakkında başlatıldığı söylenen ‘FETÖ’ye yardım’ iddialı savcılık soruşturmasının, büyük bir hata olacağını ve böyle bir soruşturmanın davaya dönüştürülmesi halinde, ‘Babacan ile birlikte görev yapmış bütün bakanların ve başbakanın suçlanmış olacağını’ belirterek, ‘Bu şekilde Babacan’ın parti kurmasının çabuklaştırılacağını ve büyütüleceğini’ söyledi.
Arınç şöyle devam etti: “Bu savcılar hukuku biliyorlarsa bence Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümete karşı yanlışın içindeler. Hukuken de yanlış, siyaseten de yanlış. Sayın Babacan 14 yıl bakanlık yaptı. Bir bakanın yargılanması konusunda Anayasa’da özel hükümler var bu bir. Bunu sayın savcının bilmesi lazım. İkincisi bu bakana herhangi bir suçlama varsa, sayın savcım şunu bilsin, bakanlar kurulunda ortak sorumluluk esastır. Bunu düşünsün, aklını başına alsın. Bakanlık görevinden dolayı suçlamalar olacaksa bütün Bakanlar Kurulu’nu ortaya koyacak uygulama yapması lazım. O zaman o bakanlar kurulunun tümünü kapsar. Savcıya sorulur, sen bütün bakanlar kurulunu mu yargılamak istiyorsun diye. Eğer Babacan’ın yeni parti kurmak iddiasına karşı bunu yaparsanız, parti kurmasını çabuklaştırırsınız ve onu büyütürsünüz. Sayın Akşener’e karşı da seçimlerden önce birtakım tehditler yöneltilmişti, ben onun yanlış olduğunu söyledim. Afyon’a gelseydi AK Parti kurucusu oluyordu. Eski bir arkadaşımızı başka bir partide görev yapıyor diye suçlamak çok insani değil. Bu suçlamalar o kadar kabak tadı veriyor ki. Yargı reformu stratejisi çok önemlidir. Sayın Abdulhamit Gül başarılı bakanımız. Lekelenme hakkı dedi. Önce ciddi mi diye ona bakacaklar.”
Arınç, Babacan ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi hakkında da şunları söyledi: “Babacan Erdoğan’ı çok sever zaman zaman da görüşürlerdi. Bireysel olarak birbirlerine karşı sevgi ve saygı gösterirler. Babacan’a özel görev verildi ama Babacan reddetti.”
‘AKP’ye zarar verecek parti kurulmasını uygun görmüyorum’
Arınç, Babacan ile kendisinin de görüştüğünü şu sözlerle açıkladı: “Benim talebimle sayın Babacan’la bir görüşmem oldu. Her şeyi konuştuk. Ben Babacan’ı çok severim. Geçen bir haber çıktı, çok üzüldüm. Güya ben ikisiyle değerlendirme yapmışım, güya yemekteymişim. Allah korusun arkadaşlarımı çok sever ve takdir ederim. Ben onlardan farklı düşünüyorum. AK Parti’ye zarar verecek parti kurulmasını uygun görmüyorum. Ama şahsen onları çok seviyorum. Cumhurbaşkanımızın bir şey deklare etmesi lazım. Başta söylediğim gibi Şeyh Edebali’nin vasiyetine uygun olarak ‘tekrar arkadaşlarımla elele vereceğim, bu ülkeyi ileri götürmek için, bugüne kadar hata yapmışsak, herkes hata yapabilir bunun içinde ben de olabilirim. gelin şöyle elele verip, kucaklaşalım, tekrar Türkiye’yi 2023’lere ve hedeflere götürelim’ diyebilir. Bu olasılık en az yüzde 20’lik var. Kapılar kapanmadı, arkadaşlarımın iyi niyette olduklarına inanıyorum. Onlar gidişatın eksiklikleri, bu takdirde giderlerse daha kötü olacağına inanıyorlar. Sayın Davutoğlu’nun manifestosunu okuduğunuz zaman ‘içinde yalan yok’ diyebilirsiniz. Külliyen bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bir ağlamaya ihtiyaç var. Biz ne çilelerden, zindanlardan geçtik kardeşim. Artık Yüksek İstişare Kurulu’yla ilgili hiçbir şey konuşmayacağım. Belki Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı bir takım açıklamalar yapabilir. Benden bu kadar…”