Araştırmaya göre Covid-19 döneminde en önemli sorun salgın olarak görülürken, ‘normalleşme’yle birlikte ekonomi yeniden en öncelikli sorun oldu. Hükümetin ‘normalleşme’ politikası ise 18-25 yaş arasındaki gençler tarafından doğru bulunmuyor.
Ipsos’un araştırmasında Türkiye’de Covid-19 vakasının ilk kez tespit edildiği 11 Mart ve ilk can kaybının yaşandığı 17 mart tarihini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeyi, endişesi, değişen davranışları ve hükümetin pandemi dönemindeki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansıması değerlendiriliyor.
Araştırma, 18 yaş üstü 800 kişiyle online görüşme aracılığıyla 29 Mayıs-5 Haziran’da düzenlendi.
Ekonomi daha önemli
Salgın öncesi bir yıllık dönemde ekonomik durum Türkiye’nin en önemli sorunu olarak görülürken, ilk Covid-19 vakasının tespitiyle başlayan pandemi döneminde salgın en önemli sorun haline gelmişti.
Vakaların başladığı mart ayından beri salgının en öncelikli sorun olduğuna ilişkin kanaat ilk kez yüzde 39’a indi. Vatandaşların yüzde 43’ü ekonomiyi Türkiye’nin en öncelikli sorunu olarak görüyor.
Katılımcılar salgının hem kendi durumları hem de ülkenin ekonomisi için tehlike oluşturduğunda ise hemfikir. Her 10 kişiden sekizi salgının ülke ekonomisini ciddi şekilde tehdit ettiğini düşünüyor.
Vatandaşların yüzde 96’sı salgının ülke ekonomisi için, yüzde 86’sı ise kişisel ekonomileri için tehlikeli olduğunu ifade etti.
Yarıdan fazlası olumsuz etkilendi
Covid-19’la mücadele kapsamında birçok kısıtlama ve tedbir uygulandı. Vatandaşların üçte biri (yüzde 33) işyerlerinin geçici olarak kapandığını belirtirken, çalışınların yarısından fazlası ise (yüzde 57) salgının işleri için olumusuz bir etkisi olacağını düşünüyor.
Salgının işleri için bir fırsat alanı oluşturduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 6 oldu.
46-55 yaş arası ‘normalleşmeyi’ destekliyor
‘Normalleşme’ süreci kapsamında kısıtlama uygulanan birçok işletme yeniden hizmet vermeye başladı.
Vatandaşların yüzde 48’i ‘normalleşme’ sürecini yanlış bulurken, yüzde 41’lik bir kesim de bu kararın doğru olduğunu düşünüyor.
46-55 yaş arası vatandaşlar bu kararı en büyük oranda destekleyen kesim; buna rağmen 18-25 yaş arası bireylerin sadece yüzde 29’u bu kararı doğru buluyor.
