Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesindeki Amorium Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, Türk-İslam dönemine tarihlenen 800 yıllık demir saban bulundu.
AA’nın haberine göre Hisar köyündeki kentte Britanyalı Prof. Dr. Martin Harrison ile Dr. Chris Lightfoot’un başlattığı kazı çalışmalarında Hitit, Frig, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi izlerine rastlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi (AÜ) işbirliğiyle 2013’te Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp başkanlığında yeniden başlatılan kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı. Bakanlıkça 2020 yılında 12 aylık kazı statüsüne alınan antik kentteki çalışmalara Türk Tarih Kurumu da destek veriyor.
‘Aşağı Şehir’ ile ‘Yukarı Şehir’ olarak adlandırılan Amorium höyüğündeki kazılarda, büyük kilise, bazilika, Bizans hamamı, üzüm ezme havuzları ile Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine tarihlenen sikkeler, seramik fırını, tahıl ambarının yanı sıra çok sayıda farklı buluntular gün ışığına çıkarıldı.
Kazı başkanı Prof. Dr. Gökalp, AA muhabirine, 2021’de ağırlık verdikleri ‘iç sur’ olarak isimlendirilen kısımda, kazıların kasım ayına kadar devam edeceğini söyledi.
İç surun, M.S. 7. yüzyıl sonrası inşa edildiğini düşündükleri Bizans dönemine ait savunma yapısı olduğunu dile getiren Gökalp şöyle konuştu: “Burası için 13. yüzyıl Türk-İslam yerleşiminin yoğunlaştığı bir alan olduğunu da söyleyebiliriz. 2020 ile 2021 yılındaki kazı çalışmalarımızda bunu açıkça gördük. Ele geçirilen seramik, maden buluntuları ve yapı bakiyeleri, Selçuklu ve Beylikler döneminde yoğun yerleşim görmüş bir yer. Aslında, iç surun duvarlarının büyük bir bölümünü açığa çıkardık. Yani, restitüsyonunu yapabilecek, üç boyutlu ayağa kaldırabilecek durumdayız.”
Gökalp, bu yıl kendilerini sevindiren buluntuların ortaya çıktığını dile getirerek şunları söyledi: “Bunlardan biri tarım aleti olarak adlandırdığımız demir saban. Biz bu sabanın hem Roma hem de Bizans döneminde kullanıldığını biliyoruz. Bu tür aletlerin tarih boyunca sürekliliği de var. Türk-İslam döneminde de demir sabanın kullanıldığını söyleyebiliriz. Bulduğumuz saban yaklaşık 800 yıllık.”
“Geçen yılki kazılarımızda küpler içinde arpa, buğday gibi buluntular ele geçirmiştik. Dolayısıyla bunların üretimi, harmanıyla ilişkili olarak bundan sonra daha fazla şey söyleyebileceğiz” diyen Gökalp, gün ışığına çıkarılan seramiklerin de mekanları tarihlendirmek ve işlevlendirmek açısından çok önemli olduğunu aktardı.