Son cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçimlerinde o umut vardı. O yolda epey mesafe de alındı. “Millet İttifakı” gibi demokratik bir ittifak, tüm zorluklara rağmen kurulabildi. İşletilebildi ve başarı umutlarını artırdı. Ama şu hiç unutulmamalıdır: “Cumhur İttifakı” adı altında örgütlenen iktidar cephesinin, gerek seçim kampanyası boyunca, medyada ve diğer propaganda alanlarında sürdürdüğü baskı uygulamaları, gerekse seçimin seçmen yazımı ve oy kullanımı aşamasında ortaya çıkan ve itiraz konusu olan olaylar vardır. Millet İttifakı’nın son seçimde aldığı sonuçlar, AKP iktidarı dönemindeki belirli seçimlerde ve anayasa için yapılan halkoylamasında örnekleri görülen şartlar altında alınmıştır. Bunlar, bir an için unutulup yok sayılsalar bile,“6’lı masa”nın aldığı sonucu küçümseyip, bir umutsuzluk ve çaresizlik nedeni haline getirmek gerçekçi değildir.
Seçime giren iki ittifakın partilerinin oy toplamları açısından aralarındaki fark, yeni bir seçimde kapatılmayacak kadar büyük değildir.
Tabii, bu böyledir diye, Millet İttifakı partilerinin, 14-28 Mayıs seçimleri öncesindeki çalışmalarındaki eksikliklerini saptayıp, onları gidermenin önlemlerini almayı unutmaları da yanlış olur. O alandaki çalışmalarına herhalde başlamışlardır. Önümüzdeki yerel seçimlere kadarki vakitlerinde o çalışmalarını tamamlamalıdırlar. Fakat o çalışmaların, elbette onları, ülkemizin siyaset tablosundaki gerçekleri hatırlamaktan alıkoymamalıdır.
O gerçeklerin başında da şu vardır: Ülkemizde, en azından şu sırada herhangi bir partinin, Meclis’teki çoğunluğu tek başına elde edecek oy çoğunluğuna sahip olmamasıdır.