Bu durumda Osman Kavala’nın özgürlüğü, Türkiye’de herkesin özgürlüğü anlamını taşımaktadır ve belirtmeye gerek yok, bu özgürlük ağır biçimde çiğnenmiştir, artık tümüyle giderilmesi mümkün değildir. Olsa olsa ihlalin giderilmesiyle bundan sonra sürmesinin önüne geçilebilir.
Olan olmuştur. Şimdi bundan sonra ne olacağı, Osman Kavala’nın serbest kalıp kalmayacağı önemlidir.
Aslında, bir hukuk devletinde bu soru gündeme bile gelmez. Anayasanın 90. maddesinin de emrettiği gibi, Türk yargısı bu karara uyarak tutukluluk haline derhal son vermelidir. Türkiye Cumhuriyeti bu yükümlülüğün altına girmiştir. Şimdi bu yükümlülüğün yerine getirilmesi, değerli hukukçu Turgut Kazan’ın da belirttiği gibi bir onur sorunudur.