Söyledik: Türkiye’nin Rojava konusunu çözüm süreci dışında tutma politikaları ile PKK’nın Rojava’yı Türkiye’ye kendi bildiği yollar üzerinden çözüm sürecinin kriteri haline getirme politikalarının ‘çarpışması’nı yaşıyoruz.
Sorumluluk bu çarpışmayı siyaset bilen, bu çarpışmayı gördüğü halde engellemeyen ya da etkisini kestiremeyen tüm siyasi aktörlerindir. PKK dili ve eylemleriyle şüphe yok, başta gelir. Hükümet dili ve siyasi eksikleriyle onu takip eder.
…Peki bundan sonrası? Hiç bir şekilde umutsuzluğa kapılmamak gerekir. Bu tür köklü sorunların çözümü doğrusal bir hat üzerinde ilerlemez.
Son gelişmeler ‘gerek örgüt gerek devletin kendi sınırlarını görmesine yol açtığı’ ciddi bir varsayımdır. Örgüt bu tür kalkışma politikaları üzerinden denetim altında tuttuğu bir sahayı Hizbullah gibi güçlerle, askerle paylaşma, askeri yeniden oyuna sokma riskini görmüş olmalıdır.
Devlet ise halkla karşılaşma riskinin ne olduğunu görmüştür. Güneydoğu’da halkın yüzde 70’nin sokağa indiği kimi ilçeler, devlet yöneticileri açısından kendi güç sınırlarına işaret etmiştir. Şimdi pozisyonların yeniden alınma, dengenin yeniden kurulma zamanıdır.