Bugün HDP’nin çatışma siyasetini besleyen politikaları ağır bir siyasi vebal ve sorumluluk altında olabilir. Benim kanım da o istikamettedir.
Ancak bu durum hiç bir şekilde bu siyasi partinin temsil ettiklerini tek bir alana, asayiş sorununa indirgeyemez. İndirgediği andan itibaren siyasetsizliği, çözümsüzlüğü derinleştirir.
Bir kaç gün önce yazdım tekrar edeyim. Bu siyasi parti 12 ilde belediye başkanlıklarını elinde tutuyor, 11 ilde yüzde 50’den fazla bir seçmeni temsil ediyor. Bu sosyolojinin, bu temsil gücünün işaret ettiği duyarlılık ve talepler, ne “asayiş, terör, şiddet” kelimeleriyle, ne de “Kürt hareketinin çatışma siyaseti tercihiyle” açıklanabilir. Kürt hassasiyetinin belirleyici olduğu siyasi ve toplumsal alan her geçen gün derinleşirken, Türkiye bu gerçek karşısında ne yapacaktır?
Dokunulmazlıkları kaldırmak, bu sorunları azdırır, öfke siyasetini ifade eder ve öfkeyi tahrik eder.