Yeni dönemin “tek doğru merkezli siyaset karşıtı” duruşu, farklı bakan herkesi kriminalize etme ve hedef gösterme eğilimi, bu son örnekte de görüldüğü gibi Kürt meselesi üzerinden zirve yapmaktadır. Ülkede Kürt hassasiyetini taşıyan siyasilere, sivil örgütlere, Kürt sorununu tartışmak isteyen düşünce insanlarına ve akademisyenlere yönelik söylem, bakış ve uygulamalar, söylem ülkede otoriterleşmenin önemli taşıyıcılarından birisi haline gelmiş bulunuyor.
Su bu seviyede de birikmektedir. Geçen günlerde katıldığım bir toplantıda, eski bir Diyarbakır Milletvekili, Kürt sorununun meşru ayakları da dahil olmak üzere her yönüyle kriminalize edilmesinin ileriye yönelik öfke biriktirici risklerini hatırlatıyordu. Diyarbakır’dan bir oda başkanı bu şehirde örgütle ilgisi olamayan 800 işadamının yargılandığı söylüyor, bunun ifade ettiği travmanın altını çiziyordu.