Fiyat endeksi hesaplanırken fiyatların ay ortalaması dikkate alındığı için bir önceki ayın örneğin ortasında yapılan zammın etkisi daha sonraki aya da yansıyor.
Bir örnek verelim:
Ağustos ayındaki ortalama fiyatı 100 lira olan, eylülün ilk yarısında da 100 liradan satılan bir ürüne 15 Eylül itibarıyla yüzde 50 zam gelmiş ve bu ürün 150 liraya çıkmış olsun. Bu ürünün ağustos ayı ortalaması 100, eylül ayı ortalaması ise 125 liradır ve eylüldeki zam oranı yüzde 25’tir.
Söz konusu ürüne ekimde hiç zam gelmemiş ve satış fiyatı 150 lira. Bu ürün için ekimde zam oranı sıfır mı, değil tabii ki.
Eylül ayındaki ortalama fiyat 125 liraydı, ekimdeki ortalama fiyat ise 150 lira ve buna göre ekim ayına yansıyan zam oranı yüzde 20.
Şimdi, okullar geçen ay açıldı. Okul, masraf kapısı demek. Öğrencilerin kıyafeti, kitap kırtasiye giderleri, servis harcamaları gibi bir dizi harcama var. Bunlar için gelen zamlar, yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi kısmen eylül ayına yansıdı, kısmen de ekime…
Hem zaten fiyat hareketlerinin anormalleştiği 2021’den bu yana olan dönemi hariç tutarsak her yılın en yüksek fiyat artışı yaşanan ayı ekim ayıdır. Bunda hem okulların açılmasının getirdiği etki vardır, hem mevsim geçişi dolayısıyla kış hazırlıklarının.
Bu yıl da öyle olacak ve enflasyonun en büyük etkenlerinden biri konumundaki akaryakıtta zam yaşanmamış olmasına rağmen yine de yüzde 4’ü zorlayan bir fiyat artışı ortaya çıkacaktır.