Faizi indirme gerekçesi her zaman olduğu gibi yatırımı, istihdamı, üretimi, büyümeyi destekleme amacıyla izah ediliyor. Eğer bu hedefler için faizin düzeyi yeterli olsaydı bu yaklaşım tabii ki doğruydu. Ama düşük faiz tek başına hiçbir işe yaramıyor.
Varsayalım politika faizi aşağı çekilince bankaların kredi faizleri de geriliyor, olmuyor ya, diyelim geriliyor. Herhangi bir mal ya da hizmetin çok ucuz olması, onun sürekli temin edilebilmesiyle anlam kazanır. Hani mağazalar indirim yapar; indirime konu ürün kapanın elinde kalır ya… Bankalar kredi faizini aşağı çekse, çekebilse bile bu krediden kimler yararlanabiliyor ki… Yaygın ve ucuz bir kredi kullanımından söz edilemiyor ki…
Önümüzdeki üç ay boyunca devam edeceği anlaşılan faiz indirimi, dostlar alışverişte görsün indirimidir.
Bu faiz indirimi kur ve bağlı olarak enflasyon üstündeki baskıyı daha da artıracaktır. Ancak, aralık ayında, birkaç gündür sürekli vurguladığım baz etkisine dayalı yıllık enflasyon oranındaki düşüş sürecine girileceği için aylık oranlarda ortaya çıkabilecek artış yıllıkta pek hissedilmeyecek, hatta tam tersine, yıllık orandaki düşüş bu faiz indirimleriyle izah edilecektir.
Senaryo gayet iyi yazılmıştır; izleyicisi olduğu için de bu senaryo başarıyla uygulamaya konulacak, seyircisi çok olacak ve filmi izleyenler ekran karşısından gayet mutlu kalkacaktır.