Gelin işsizliğin bizde nasıl düşük göründüğüne ilişkin basit bir örnek verelim:
Dört aile ve her bir ailenin anne, baba ve yetişkin iki çocuktan oluşan dört ferdi var.
– Birinci ailede yalnızca baba çalışmak istiyor ve işgücü piyasasına giriyor. Baba iş de buluyor. Bu ailede işsiz yok, işsizlik oranı da sıfır.
– İkinci ailede baba ile birlikte anne de çalışmak istiyor ama iş bulabilen yalnızca biri. Bu ailede çalışmak isteyen iki kişiden biri işsiz, yani işsizlik oranı yüzde 50.
– Üçüncü ailede anne ve babanın yanı sıra çocuklardan biri de çalışmak istiyor. Ama işi ara ki bulasın, yalnızca baba (ya da anne veya çocuk) çalışabiliyor. Bu ailede çalışmak isteyen üç kişiden ikisi işsiz, yani işsizlik oranı yüzde 66.
– Dördüncü aile iyice geçim zorluğu çekiyor ve anne, baba ve iki çocuk hepsi birden iş arıyor. Dört kişi birden işgücü piyasasında. Ne var ki yine yalnızca bir kişi iş bulabilmiş durumda. Çalışmak isteyen dört kişinin üçü işsiz. Bu ailedeki işsizlik oranı yüzde 75.
İşte Türkiye birinci aile konumundadır! Çalışmak isteyen az, dolayısıyla da işsiz az ya da örnekte olduğu gibi yok, bu yüzden de işsizlik oranı düşüktür.