“Faizi bir artıralım ki enflasyonun beli kırılsın, döviz bir anda gerilesin, vatandaş KKM’den hızla uzaklaşsın” diye düşünülmüşse 7.5 puan artış bunları sağlamaz. “Bu daha başlangıç, devamı gelecek, her ay 7.5 puan, 7.5 puan artış yapılacak” deniliyorsa bilemeyiz de o da biraz zor.
Öyleyse geçen toplantıda faiz neden beklenmedik şekilde 7.5 puan artırıldı?
Yoksa kulaktan kulağa yayılan bazı iddialar gerçek de onlar yüzünden mi böylesine sürpriz sayılabilecek bir artışa yönelmek gerekti?
Acaba kısa bir süre öncesine kadar yere göğe sığdıramadığımız gerçekte tam bir dolarizasyon olan ama adeta inadına “liralaşma” diye lanse etmeye çalıştığımız şu ucube KKM uygulamasından çıkış için atılan adımların faiz kararıyla bir ilgisi var mı? Gerçi KKM yükünü hafifletme amaçlı düzenleme de kendi içinde ucube sayılmaz değil ya! Ortada örtülü bir itiraf var aslında:
“KKM diye bir uygulama icat ettik. Artık yükün altından kalkamıyoruz. Bütçedeki yükü Merkez Bankası’na aktararak gizledik ama yine de bu yük çok fazla. Bankalar, top sizde! Ne yapın yapın, artık KKM’yi devam ettirmemenin yolunu bulun! Yoksa ceza yolda, ona göre!”
Ama bu KKM sorununda sanki buzdağının görünen kısmı. Merkez Bankası kur farkı yükünü maliyeti yüksek de olsa ödüyor, bundan sonra da öderdi.