Başörtüsüne anayasal teminat için taslak metin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan, incelemelerinin ardından sunum için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı davet edecek.

Erdoğan’ın talimatıyla Anayasa’nın 24 ve 41’inci maddeleri güncellendi.
Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmaya, AKP’li hukukçu kurmaylar ve uzman akademisyenler de katıldı.
Teklifle ‘Din ve Vicdan Hürriyeti’ başlıklı Anayasa’nın 24’üncü maddesine güncellenecek, ek fıkra konulacak.
TRT Haber’in aktardığına göre üzerinde çalışılan bir diğer madde cumhurbaşkanının işaret ettiği ailenin korunmasına ilişkin kanun maddesi. Mevcut Anayasa’nın 41’inci maddesinde yer alan ‘ailenin korunması’ başlığına ‘ailenin kimlerden oluşacağı’ ve ‘karı-kocanın haklarının neler olduğuna’ ilişkin bir cümlenin yer aldığı belirtiliyor.
Düzenlemede ‘kadın ve erkek’ vurgulanacak. Çocuk kavramının ‘ancak anne ve babayla olabileceği’ hükmü yer alacak.
Düzenlemeye ilişkin nihai kararı Erdoğan verecek. Teklif sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak.
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsüne yasal güvence’ye dair kanun teklifi sunacaklarını açıklamasından sonra AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘hak ve özgürlükler mücadelelerinin tarihine atılmış çok güçlü bir imza’ konuşması yapacağını söylemişti.
Cumhurbaşkanı grup toplantısında hem böyle bir sorunun bulunmadığını belirtmekle birlikte muhalefete “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım“ diye seslenmişti. Bunun üzerine CHP liderinden ”Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtı gelmişti.
Daha sonra Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsüne yasal güvence’ çıkışını ‘bir pas’ olarak değerlendirerek LGBTİ+ bireyleri hedef almıştı: “Aile yapımızı dejenere etmenin gayreti içine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız.”
Kılıçdaroğlu da “Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın” diyerek muhafazakar genç kadınlara İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe sokma sözü vermişti.