Çevre savunucularının ve uzmanların tam bir ‘yıkım’ projesi olarak nitelendirdiği Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin ÇED raporunda imzası bulunan mühendislerin raporun tesliminden önce işten çıkarıldığı, üstelik imzaların da sahte olduğu ortaya çıktı.
ÇED raporu iptal edilebilir
Birgün’den Doğu Eroğlu’nun haberine göre, Mersin’in Büyükeceli beldesi yakınlarına kurulmak istenen Akkuyu Nükleer Güç Santralı’na (NGS) dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarındaki imzaların sahte oluşu, TMMOB’un talebi üzerine imzalar üzerinde yapılan kriminal incelemeyle ortaya çıktı.
Bilirkişi incelemesinde, ÇED sürecindeki değişikliğe gidilen birden fazla raporda ve nihai raporda kullanılan nükleer enerji mühendisi imzalarının sahte olduğu tespit edildi. TMMOB, kısa süre sonra sahte imzayla hazırlanan ÇED raporları hakkında hem bakanlığa idari başvuru yapacak hem de suç duyurusunda bulunacak. Raporlardaki imza uyuşmazlığı Akkuyu projesinin iptaline yol açabilir.
İşten çıktıktan sonra imzası taklit edildi
Türkiye’nin ilk nükleer projesinin yapım aşaması ve süreç içinde yaşanan usülsüzlükler şöyle:
* Aralık 2011’de Rus devlet şirketi Rosatam Overseas’in Akkuyu’da nükleer santrali kurması için başlatılan ÇED sürecinde bakanlık, ÇED raporunu hazırlayacak mühendislik firmasında nükleer enerji mühendisi çalıştırılmasını şart koştu.
* ÇED raporları, DOKAY ÇED Mühendislik tarafından bakanlığa ilk kez 4 Temmuz 2013’te teslim edildi. Ancak aynı rapor eksikliklerinden ötürü şirkete 15 Temmuz’da iade edildi.
* Raporda imzası bulunan nükleer enerji mühendisi Volkan Erdaş, DOKAV ÇED’deki işinden 31 Temmuz’da ayrıldı. Ancak bakanlığa 23 Ağustos 2013 tarihinde eksiklikler giderilerek yeniden sunulan raporda da Erdaş’ın imzası kullanıldı. İmza sahteydi.
İkinci mühendisin de imzası taklit edildi
* İkinci skandal 2014’te gerçekleşti. ÇED raporu bir kez daha iade edilmiş, yeni bir rapor hazırlanması istenmişti. Dokay ÇED Mühendislik firması yeni bir ÇED raporu hazırlamaya başladı. Göreve gelen yeni nükleer enerji mühendisi Kuday Karaaslan da 19 Mart 2013’te işten ayrıldı.
* 31 Mart 2014’te ÇED raporu bakanlığa sunuldu ancak 12 gün önce işten ayrılan Karaaslan’ın imzası bu raporda bulunuyordu.
* Bu rapor kabul edildi ve 24 Temmuz 2014’te, resmi kurumların projeyi değerlendireceği İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı gerçekleştirildi.
* Toplantı sonrası İDK kurumlarının görüş ve önerileriyle ÇED raporunda değişikliğe gidildi. 24 Eylül 2014 tarihli nihai ÇED raporu yeniden bakanlığa sunuldu. Ancak bu raporda da altı ay önce işten ayrılan nükleer enerji mühendisi Karaaslan’ın imzası vardı.
TMMOB işten ayrıldıklarını farketti
* Akkuyu NGS ÇED raporunu hazırlayan mühendislerin, raporların değişikliğe gidilmiş halleri sunulurken şirkette çalışmadığının anlaşılması üzerine, imzaların gerçekliği tartışma konusu oldu.
* TMMOB, mühendislerin noter tasdikli imza beyannameleriyle ÇED raporlarındaki imzaları, karşılaştırılması için bilirkişi ön incelemesine gönderdi.
Bilirkişi, ‘kendi el yazısı değil’ dedi
* Belgeler üzerinde Makroskop Asimeto SZM4, Regula VideoScope 4177 ve 4027, Regula 1010 Proffessional Compact Device ve Video Spectral Comparator 4305 MH cihazlarıyla grafolojik, fiziki ve optik incelemeler yapan üç kişilik bilirkişi heyeti, imzaların sahte olduğu kanaatine vardı.
* Buna göre, hakkında ‘ÇED olumlu’ kararyla nükleer santrale onay verilen nihai ÇED raporunda kullanılan tüm rapordan sorumlu nükleer enerji mühendisi Ahmet Kuday Karaaslan’ın imzasının kendi el ürünü olmadığı anlaşıldı.
* Bilirkişiler, nükleer enerji mühendisi Volkan Erdaş’a ait olduğu ileri sürülen imzanın da, kendisi tarafından atılmadığına ilişkin görüş bildirdi.
BirGün’ün ulaştığı Karaaslan, raporda imzası bulunduğunu kabul etti, ancak imzayı bizzat atıp atmadığı konusunda kesin açıklama yapmaktan kaçındı.