Mevcut dönüşüm erkinin, yeni iktidarın öfkeli muhalefetin kontrolünden çıktığının, aydınlatıcı (!) misyonuna ihtiyaç duymadığını hissettirerek siyaseti dizayn ettiğinin bilincine varmasından kaynaklanıyor asıl tepki. İktidara dair farklı bir modeli olmayan muhalefetin sistemi sorgulamak yerine öfkeyle taşması hali bizzat siyaset tarzının anormalliğinin nedenidir de. Bir tür medyatik düzeyde tezahür eden entelektüel nüfuz kaybının sonuçlarıdır. Medyatik vesayet kaybının toplumsallaşma çabasındaki muhalefete sarılması ise olayın doğasını değiştirmiyor.
Diğer yanda iktidar sahipleri açısından kendi içindeki yozlaşmayı sorgulamasını erteleten, değer aşınımına neden olan bir savunma hali yaşatıyor. Her iki taraf da, öfkenin muhatabı ve mağduru olarak, körleşmekte ve değerler aşınmaktadır.
Unutmamak gerekir ki, Türkiye’de yaşanan dönüşüm büyük ölçüde iktidar erkleri arasında bir kadro değişimidir. Esasa dair tartışmanın önünü tıkayan öfke sahici çözümlerin yolunu kapatır.