Büyükada’da tutuklanan insan hakları savunucuları, haklarında ifade veren gizli tanıkların toplantıda konuşulmayan şeyleri konuşulmuş gibi aktardığını söyledi.

Görsel bbc.com/turkce’den alınmıştır.
Büyükada’da aralarında bir Alman vatandaşının da olduğu 10 insan hakları savunucusu dijital güvenlik ve stresle baş etme toplantısı yaparken gözaltına alınmış, altısı hangisi olduğu belirtilmeyen bir terör örgütüne yardım etme gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Cumhuriyet’ten Canan Coşkun’un haberine göre hak savunucuları aleyhinde, tutuklanmalarına neden olan ifadeler veren açık ve gizli tanıklar çevirmen.
Soruşturma savcısı Can Tuncay’ın tutuklamaya dayanak yaptığı tanıklardan ‘Gizli tanık 1’, toplantıda şifrelemelerden bahsedildiğini, katılımcılardan birinin dernekte bulunan bilgisayarının polisin eline geçmesi durumunda çoğu kişinin yanacağından bahsettiğini, polisin elektronik cihazları ele geçirmesinden endişe duyulduğunu öne sürdü.
Bir diğer açık tanık çevirmen Ahmet Tunç Tunçten de gizli tanıkla benzer iddiaları dile getirdi.
‘Provoke edici’
Toplantının moderatörü, tutuklanan İsveçli Ali Gharavi, bu kişilerin söylemediği şeyleri de ekleyerek tercümanlık yaptıklarını ve ‘provoke edici’ olduklarını belirterek, “Toplantı aralarında polisin tespit edememesine yönelik soruları asıl soran toplantıya ikinci gün katılan tercümandır. Tor gibi erişilmesi yasak sitelere nasıl girilebileceği gibi toplantı konusu olmayan sorular sormuştu” dedi.
‘Ajan provokatör’
Bir diğer hak savunucusu İnsan Hakları Gündemi Derneği üyesi Günal Kurşun ise gizli tanığın olmamış konuşmaları gerçekmiş gibi aktardığına dikkat çekerek, “Bu kişinin bir ajan provokatör olarak görevlendirildiği kanaatindeyim. Derneklerin bilgisayarlarındaki bilgilerin polisin eline geçmesi durumunda çoğu kişinin yanacağı biçiminde hiçbir konu konuşulmamıştır. Bu tamamen gizli tanığın eklemesidir” dedi.