MESUDE ERŞAN
@mesudersan
‘Türkiye’de ailenin değişen yapısı’ araştırmasında katılımcıların yüzde 10,7’si yakın çevresinde eşinden sürekli, yüzde 46,5’i de bazen ‘şiddet gören kadın bulunduğunu’ ifade etti.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin ve Areda Survey Araştırma Şirketi’nin iş birliğinde düzenlenen araştırmaya 26 ilden toplam 2 bin 400 kişi katıldı. Araştırmada Türkiye’de aile yapısı masaya yatırıldı.
Günümüz Türkiye’sinin aile profilini çıkaran araştırmada ortaya konan sonuçlar şöyle:
Yüzde 57’si kadına şiddete tanık
Aile içi sözlü, psikolojik veya fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranı, erkeklerin oranından iki buçuk kat daha yüksek. Katılımcıların yüzde 10,7’si yakın çevresinde eşinden sürekli, yüzde 46,5’i de bazen şiddet gören kadın bulunduğunu ifade etti. Katılımcıların yüzde 4,4’ü yakın çevresinde eşinden sürekli, yüzde 28,9’u da bazen şiddet gören erkek bulunduğunu söyledi.
Üç kişiden biri kadınların çalışmasına karşı
Kadınların çalışmasının aileye güç katacağını düşünenlerin oranı yüzde 55,1, aileyi zayıflatacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 32,6. Yüz kişiden yaklaşık dokuzu ise kadının çalışmasının aileyi etkilemediğini düşünüyor.
Erken yaşta evlilikler sürüyor
Medeni Kanun 16 yaşın altındaki evlilikleri yasaklıyor. 16 yaşını dolduran bir gencin evlenebilmesi için mahkeme kararı gerekiyor. 17 yaşını dolduranların da evlilik yapabilmesi için yasal vasilerinin onayı şart. Araştırmaya göre Türkiye’de yaşayanların yüzde 11,8’i 18 yaşına girmeden evlilik yapmış. Katılımcıların yüzde 32’si 18-20 yaşında evlilik yapmış. 18 yaşından küçük evlilikler daha çok kadınlarda gerçekleşmiş. Yüzde 0,3’ü 15, yüzde 6,9’u 16, yüzde 13,1’i 17, yüzde 20,3’ü ise 18 yaşına basmadan evlenmiş.
Tek çocuk oranı yüksek
Evli ve boşanmış olanların yüzde 89,5’inin çocuğu bulunuyor. Tek çocuğu bulunanların oranı yüzde 39,6. Yüzde 32,4’ünün iki, yüzde 18,8’inin üç, yüzde 5’inin dört, yüzde 4,3’ünün de beş çocuğu var. Tek çocukluların yüzde 77,8’i bir çocuk yapmayı daha düşünmüyor. Ailenin ideal çocuk sayısı nedir sorusuna karşılık, katılımcıların yüzde 6,9’u tek, yüzde 39,6’sı iki, yüzde 32,2’si üç, yüzde 19,6’sı da dört çocuk yanıtını vermiş.
Kız çocuk isteniyor
“Tek bir çocukları olması durumunda bunun kız mı yoksa erkek mi olmasını istersiniz” sorusuna katılımcıların yüzde 56,3’ü tek çocukları olması durumunda bunun kız çocuğu olmasını tercih ettiğini söyledi. Erkek çocuk tercih edenlerin oranı tüm katılımcıların yüzde 43,7’si. Kadınların erkeklerden belirgin biçimde daha fazla oranda kız çocuğunu tercih ediyor. Kız çocuğunu tercih edenlerin oranı kadınlarda yüzde 68,8 iken, erkeklerde yüzde 43,7 oldu. Yine yaşlıların genç kuşaklara, üniversite mezunlarının da düşük eğitimlilere göre kız çocuğunu daha fazla oranda tercih ettiği görüldü. Okula gitmeyenler içinde kız çocuğu tercihi yüzde 32,9 iken, bu oran üniversite mezunlarında yüzde 61,8’e kadar yükseldi.
Nafaka verilmeli
Boşanma durumunda erkeğin, boşandığı eşine nafaka vermesi konusunda sorulan soruya “Erkek kadına hiç nafaka vermemelidir” diyenlerin oranı yüzde 20,4 olurken, “Vermelidir” diyenler yüzde 79,6.
Aile yapısı zayıflıyor
Aile yapısının zayıfladığını düşünenlerin oranı, çok güçlü ve güçlü olduğunu düşünenlerin oranından daha yüksek. Aile yapısının çok güçlü ve güçlü olduğunu düşünenlerin toplamı yüzde 35,6 olarak saptandı. Aile yapısının zayıfladığını düşünenlerin oranı ise yüzde 37,1. Bu konuda daha karamsar olan ve aile yapısının tamamen çöktüğünü düşünenlerin oranı yüzde 11,8 oldu. “Ne güçlü, ne de zayıf” diyenlerin oranı ise yüzde 15,5.
Başı sıkışan ailesine başvuruyor
Katılımcıların yüzde 70,8’i başı sıkıştığında, yüzde 59,6’sı ise paraya ihtiyacı olduğunda birinci derece aile bireylerinden birine başvuruyor. Paraya ihtiyaç duyanların yüzde 59,6’sı birinci derece aile bireylerine, yüzde 20,5’u bankalara, yüzde 10’u arkadaşlarına gidiyor.
İnternet aile içi iletişimi bozuyor
Katılımcılarının yüzde 28,6’sı günde 7 saatten fazla internet kullanıyor. Günde 4-6 saat kullananların oranı yüzde 24,1, günde 1 saatten az kullananların oranı ise yüzde 5,9. Kullanmayanların oranı yüzde 8,3. Diğer yandan, aile bireyleri arasındaki iletişimi en fazla olumsuz yönde etkileyen faktör olarak yüzde 35,5 ile internet işaret ediliyor. Bunu yüzde 25,6 ile sevgi/saygı eksikliği, yüzde 18,2 ile iş yoğunluğu/çalışma koşulları, yüzde 8,9 ile televizyon, yüzde 2,3 ile bencil davranışlar izliyor.
TV tahtından inmiyor
Televizyon ailelerin gözdesi olmaya devam ediyor. Katılımcıların yüzde 20,2’si günde 5-7 saat, yüzde 30,5’i 3-4 saat, yüzde 29,5’i 1-2 saat televizyon izliyor.