Bir toplum kesimi var ki, bugüne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir biçimde işin içinden çıkacağı güveni ile yol aldı. Bağlılığını sürdürdü. Ancak o “bir şekilde umudu” devam eden türbülanslar içinde bir hayli aşınmış bulunuyor. Bütün siyasal analizler, iktidarın ekonomi politikasının en çok Ak Parti’ye oy veren dar – orta gelirli toplum kesimlerini boğduğunu ifade ediyor. Bu, alttan yukarı bir şekilde Parti kadrolarına yansıyor, “çekingen” de olsa, Cumhurbaşkanı’nın ekonomi yönetimine güvensizlik gibi algılanmasından endişe de edilse, dile getiriliyor. Dile getiriliyor çünkü, oy kaybı gibi devasa bir sorun kapıları çalmış durumda. Medyada kimi köşeler “Ekonomi çözülmezse…” şartına bağlı kaybetme senaryolarını seslendiriyor, Metin Külünk gibileri ise, sorumluluğu “teknokrat kadro”ya havale ederek, yani Cumhurbaşkanı’nı sorumluluk alanının dışına çıkararak, problemi kamuoyuna sunuyor.
Bu sızlanmaların ardında “Yoksa her şey yanlış gidiyor da iktidar itiraf etmekten mi kaçınıyor” sıkıntısı olmasın.