Şimdi CHP Genel Başkanı olarak Kılıçdaroğlu çıkıyor, bu alanlarda bir uzlaşı zemini arıyor, üstelik bunu, kendi tabanından ve komşu alanlardan gelen kıyıcı tepkilere rağmen yapıyor, bu defa onu, hem de Cumhurbaşkanlığı seviyesinde “Önümüze gollük pas attı” diyerek karşılıyorsunuz. Bu mesele birbirine gol atma meselesi midir?
Şunu mu istiyoruz? CHP durduğu yerde kalsın. Toplum değerleri noktasında hiçbir mesafe kaydetmesin. Türkiye’de kitleler hep boğuşsun. “Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.” Bu mısraları çok okuduk geçmişte. Çünkü kurulu düzen öldürmek istiyordu, yaşamak dostu – düşmanı görmek ve direnmek anlamına geliyordu. Şimdi, yani 20 yıldır iktidarda bulunan bir yapı, bu defa karşıt cepheler oluşturmaya başladı. Bu defa öteki tarafta “Ey düşmanım…” diye başlayan mısralar seslendiriliyor.
Nasıl bir Türkiye istiyoruz gerçekte? Birbirine karşı bilenmiş kitlelerin Türkiyesini mi? Böyle mi yola çıkmıştı bu hareket? “Erdem” diye bir çıkış noktası yok muydu bu hareketin? “Erdem”den Cumhurbaşkanının muhalefetin özgürlük alanında attığı bir adımı “gollük pas” diye niteleyebildiği bir nezaket seviyesine mi geldik?